When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Kübra odaya alındığı sırada baygın değildi. Ameliyat için kolunu uyuşturmuşlar, yükselen tansiyonu ve nabzı için de sakinleşmesi için ilaç vermişlerdi. Baygın değildi ama kafası güzeldi. Başı dönüyor, gözlerini açmakta zorlanıyordu. Dudağının kıyısında kendini belen bir gülümseme ara sıra hissettiği acıyla birlikte kaybolup yerini ekşi bir şeye bırakıyordu. Yatağa alan personel odadan çıktığında yanında dikilen insanlar olduğunun farkındaydı. Dilek üzerine doğru eğilince kızı tanıdı. Üzerindeki örtüyü çekip çıplak bedenini giydirmek için hareket etmeye başladığını fark edince örtüye sıkı sıkıya yapıştı. “Dokunma!” diye yüksek perdeden bir azar çıktı dudaklarından. Dilek, panikle örtüyü bıraksa da Kerimhan, “Güzelim, bırak, giyinmene yardım etsin,” diye fısıldayarak yine örtünün kenarı