When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
İskender aşağı inerken merdivenleri kullanmıştı. Basamakları kayarcasına inip son üç basamağı atlayarak hızlı bir dönüş aldı. Salona dalıp kendine hırlayan köpeğe sırıtarak aniden durdu. “Patron başka bir iş peşindeymiş,” deyip sırıttı. Sağ yanını tutarak oturan abisinin dik bakışlarına omuz silkerek yanındaki nişanlısına özür diler gibi başını salladı. “Toplantıyı taktığı yok. Barbaros beklesin dedi. Ne kadar beklesin diye sordum. Bekleyebildiği kadar beklesin dedi.” Demir kaşlarını çatarken Talin, sıkkın bir nefes aldı. “Sal da şu kediye bir bakayım bari öküz!” diyerek bileğini çekiştirdi. Demir, kızın iki elini bir bağ ile bağlamıştı. İpin ucunu da sertçe bileğine ve avucuna dolamıştı. “İskender, kediyi tut, yengen incelesin…” dedi. İskender, tüylerini kabartmış, tıslayıp duran