When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Kübra, Kerimhan’ın yüzünde hızla değişip duran ifadeleri süzerken az önce yaslandığı duvara bir kez daha yaslandı. Mat bakışlarına eşlik eden vebalı gülümsemesini gördüğünde söyleyecek bir şeyi kalmadığı için sessizleşse de başını sağa sola sallayıp sessizce hayır dedi. O an, Kerimhan’ın aklında nasıl hastalıklı düşünceler dolaştığını bilmiyordu. Hiçbirini sevmeyeceğinden emindi. Başını bir kez daha salladı. Bu kez cılız bir sesle “Hayır!” demeyi başarmıştı. Gözleri adamın bedeninde dolanıp duruyordu. Kendine bir durak seçemeyecek kadar korkmuştu. Onu bakışları ise fazla mekanikti. Tüm bedeninde yavaş yavaş dolanmış, yüzüne dönüp o vebalı gülümsemesinin genişlemesine izin vermişti. Bembeyaz dişlerini sergilerken ifadesi daha da korkutucu bir hal almıştı. Kübra, onu çok kez sinirlen