Sertçe yüzümü yuttu. Parmakları yanaklarıma batıyordu ama öyle bir bakıyordu ki gözümün içine sanki yüzümü değil de boğazımı sıkmaya çalışıyordu. " Sen kendini ne sanıyorsun?" Ben hiç kimseyim Azad. Bunu en iyi sen biliyorsun. Ben bir hiçim. Kendimi ne sanabilirim. Bunların hiçbirini diyemedim. Çenemi öyle sıkı tutuyordu ki dişlerimin arasından " Ben.." diyebildim sadece. Çenemi tutmuyor olsa da diyebilir miydim bilmiyorum. Yüzüm elinin içinde ne kadar ufak kalıyordu. Canım yanıyordu. Canım yanıyor demeyi isterdim. Canım yanıyor demenin bir karşılığı olsaydı yani. Kıyamam demesi ya da özür dilemesi değildi bu karşılık. Sadece bırakması yeterdi. Elini yüzümden kendi kendine çekti. " Sen kimsin? Bu evde yiyip içiyorsun ama utanmadan arkanı Deren' e toplatıyorsun. Dün neydi öyle çekip