Şansım vardı ki Diyarbakır' a arabayla döndük. Arabanın birini Azad, diğerini Hasan Kahya kullandı. Ben Hasan Kahya ile yolculuk yaptım. Yani en azından Diyarbakır il sınırına girinceye kadar. Azad benden gerçekten tiksiniyordu ve bu benim için tek iyi haberdi. Deren doğru söylüyordu. Azad kendinden kim olduğundan utandığı için benden tiksiniyordu. Aslında tiksindiği kendisiydi. Sanki İstanbul' a ait gibi davranıyordu ama bence doğma büyüme İstanbullu olanlar da böyle insanlar değildi. Azad kötüydü. Kötü birinin sevmemesi ödüldü. Deren öyle demişti. Deren için çok üzülüyordum. Bütün acısının ve hayal kırıklığının içinde bile bana seksin öyle bir şey olmadığını, Azad' tan kurtulup gerçekten mutlu bir evlilik yapabileceğimin umudunu veriyordu bana. Resmen acılarının üzerine basa basa benimle