7.Bölüm?

1072 Words
Güneş tüm odamı aydınlatmaya başlamışken, sıcaktan uyanmış ve bir daha uykuya dalamamıştım. Üşengeç bir yapıya sahip olduğum için midir bilinmez 1 saat önce uyanmama rağmen hala yatağın içinde öyle duruyordum. Bazen kendimi sorgulamadan edemiyordum. Acaba Hiç tanımadığım bir adama bu kadar bağlanırken hata mı yapıyordum? Sıkıntı ile iç çekip olduğum yerde doğruldum. Yataktan paytak adımlarla çıkıp tuvalette ki işlerimi halletim. En iyisi hiç düşünmemekti. Camın önüne geçerken yeni yeni yeni uyanan sokağı izlemeye başladım. Acaba uyanmış mıdır diye düşünürken yarım bir gözle penceresini izliyordum. Hiç bir hareketlilik göremezken bakışlarımı tekrar sokağa çevirdim. Belli ki hala uyuyordu ya da çoktan işe gitmişti, kim bilir? Ben hep masal kitaplarında ki gibi bir aşk hayal etmiştim ve orada ki prens gibi adamlara hayranlık duymuştum. Şimdi ise tam hayallerimde ki gibi bir erkek sanki bana dünyada ki varlığını belli etmek istercesine karşı evime taşınmıştı. Fazlasıyla yakışıklı ve mükemmel bir auraya sahipti. Herkesten farklı duruşu onu daha da çekici kılıyordu. Daha fazla cam önünde dikilmek istemediğim için düşüncelerime son verdim. Tam içeri girecektim ki onu görmem ile tekrar aynı yerimde durmam bir oldu. Alnında biriken terleri buradan bile görebiliyordum, demek ki koşudan geliyordu. İç çektim o kaslar ana rahminde oluşmamıştı tabi! Seksi komşum seri adımlar ile evine girerken beni fark etmemişti bile. Merak ediyordum, acaba odasına mı girecekti. Durdum ve bekledim... Bir iki dakika sonra odaya girince fark etmeden nefesimi tuttum. Perdenin arkasında bir siluet gibi gözükse de soyunduğu net bir şekilde belli oluyordu. Allah' ım resmen adamı sapık gibi izlemekten kendimi alamıyordum. Onu böyle görmek içimde ki kıvılcımları harekete geçirirken, tuttuğum nefesimi bıraktım. Üstünde ki tişört yeri boylarken altında ki eşofmanını çıkardı. Kalçasını sıkıca sarmış olan baksır, buradan bile belli oluyordu ve artık o da yoktu. Alev almıştım ve bedenimi karıncalanmalar basmıştı. Aman Allah'ım o şey gerçek miydi? Tam anlamıyla görmeden bu hale geldiysem, görünce bayılma ihtimalim yüzde yüzdü. Odasında ki duşa yavaş adımlar ile giderken bir anda adımları kesildi ve pencere tarafına baktı. kaskatı kesilirken beni görmesin diye hızla yere attım kendimi. Bir iki dakika sonra yerimden doğrulup tekrar camına baktım. yoktu... Rahat bir nefes aldım. Tekrar yatağıma geri yatarken bugünlük bu kadar heyecan yeter diyen aklıma inat, kalbimden geçeni yapıp ona mesaj attım. Kesinlikle ona sataşmadan duramıyorum. Bilinmeyen Numara: Günaydınn Bilinmeyen Numara: Normalde bu saatte kalkmam ama güne benle başla diye erkenden kalkayım dedim Bilinmeyen Numara: İyi yapmış mıyım? Sabırla cevap vermesini beklerken düşündüm, onun için uyanmamıştım ama kim yalandan ölmüştü ki? 20 dakika sonra gelen bildirim ile hızlıca mesajlara girdim. Hakan: Günaydın fantazi kraliçesi Bu nasıl bir lakap! İyi ki bir salaklık yaptık, hemen yüzümüze vurun. Bilinmeyen Numara: Şöyle demesen olmuyor mu? Çok utanıyorum zaten. Hakan: Olmaz. Bilinmeyen Numara: Niye, çok mu hoşuna gitti? Hakan: Hayır dersem bende senin gibi yalancı olurum. Hakan: Evet hoşuma gitti. Bilinmeyen Numara: fantazi bahane kraliçen olmak şahane😌💙 Hakan: Ne değişik bir kızsın sen, bazen senin ile ilgili ne düşünmem gerektiğini bilemiyorum. Bilinmeyen Numara: Aşık oldun sende bana hayatım ondandır. Bilinmeyen Numara: Bu arada benim en büyük fantazim sensin 😘 Hakan: Benimle ne gibi fantaziler kuruyorsun? merak ediyorum. Bilinmeyen Numara: Aklına pis pis şeyler geldiğinden eminim amaaa benim fantaziler daha başka Bilinmeyen Numara: Meselaaa bir sen, bir ben, birde bebekkk Bilinmeyen Numara: ya da şu olur. Hayalim üç kelime o da şöyle evli mutlu çocuklu disko disko Bilinmeyen Numara: anladın mı ? (Görüldü) Bilinmeyen Numara: Ne oldu korktun mu? (Görüldü) Bilinmeyen Numara: Ödlek sevgilim bir gün bana bunun için yalvaran taraf sen olacaksın (Görüldü) Onla mesajlaşırken neredeyse saati öğlen yapmıştım. O ise çoktan işe bile gitmişti. Bana kalsa asla yataktan çıkmazdım ama malesef ki aile evinde iseniz ve o evin tek kız çocuğusanız asla böyle bir imkan olamazdı. Önce odamı toplamakla başlayıp, annemin sürekli dayadığı işleri yapmaya başladım. Bir iş bitmeden diğerini veriyor ve benim bokumu çıkartmaya çalışıyordu. Evi de süpür, sil yaptıktan sonra kendimi yorgunca koltuğa bırakmıştım. Hakan kadar olmasa da bende spor yapıyorum işte! Hem de benim ki daha yorucu bir aktivite... " Valla bu dünyaya yatmaya gelmişsin kızım, kalkıp yemekleri de yapsana baban gelecek şimdi! " Anneme bezgin bakışlarımı yollarken " Anne onu da sen mi yapsan acaba ! Sabahtan beri bütün işleri ben yaptım zaten! " diye sitem etmiştim. Ama annem durur mu? yapıştırdı cevabı. " Oldu! Kaç yaşında kadınım, tabi kalkıp ben yapayım." Onun benden daha çok söyleneceğini anladığım an ayağa kalkıp mutfağa ilerledim. Ne yemek yapsam diye düşünürken en sonunda tavuk pilav da karar kılıp harekete geçtim. Elim hızlı olduğu için çok vaktimi almadan hızlıca yemekleri halledip sandalyeye oturdum. İçeriye girersem annemden gene laf yerdim çünkü... Anneme göre bu kadar hızlı iş yapmamın sebebi, salla pati iş yapmamdan kaynaklıymış. Bu yüzden de bir işi ne zaman hızlı yapsam burun kıvırıp laf söylerdi. Derin bir iç çekip Hakan bir şey yazmış mı diye telefonumu kontrol ettim. Bir tane bile bildirim yoktu. Bilinmeyen Numara: Valla bugün canım çıktı temizlik yapmaktan, evlenince bana yardım etmezsen fena bozuşuruz. Bilinmeyen Numara: Bir yemek yapmışım var ya o güzel parmaklarını yersin 😋 Bilinmeyen Numara: Üstüne tatlı olarak beni yersin sonraaa (Görüldü) Son yazdığım şeyi görmesi ile gülümsedim. Bam teli cinsellikti ve ben onun yumuşak karnını bulmuştum. Yazacak mı diye meraktan çatlarken dayanamayıp tekrar ben yazdım. Bilinmeyen Numara : Bu arada en sevdiğin yemek ne? Yazıyor... Hakan: Haşlanmış içli köfte Bilinmeyen Numara: Benim ki mangal ama etli olanından ( çaktırma ama ete zaafım var.) Bilinmeyen Numara: Seni bile yerim mangalda dkfkdlxmdl Hakan: 👍 Kahpenin oğlu demek isterdim ama canım kaynanama laf söylemek istemiyorum. Sinirle mesajlardan çıkıp bu kezde ben onu Görüldü de bıraktım. Anlasın artık canım bazı şeyleri.... Hıh. Ben sofrayı hazırlarken kardeşimle babamda gelmişti. Sonunda hepimiz masaya oturup yemekleri yemeye başladık. Yemekleri salondaki yemek masasında yemeyi tercih ediyorduk, daha doğrusu babam haberleri izlemek istediği için o burayı istiyordu. Babam marangozdu ve bizim eve yarım saatlik bir uzaklıkta bir dükkanımız vardı. Benim babam, eski kafalı bir baba idi o yüzden çocuklarına sevgi göstermezdi. Tabi kardeşim Yusuf doğduktan sonra biraz daha yumuşamıştı yani en azından ona daha ilgili davranıyordu. Yemekler sessizce yenirken annemin sessizliği bozması işe tabağımda ki bakışlarımı ona çevirdim. " Karşıya yeni taşınan Zeynep hanımlar oturmaya çağırdı bizi ben çocukları alıp gideyim diyorum." NE! Kocamın evine mi çağrılmıştım. Hemen şuan gidebilirdim. İstekli bakışlarım babamın yüzünde gezerken, be cevap verecek diye merakla bekliyordum. O ise kaşlarını çatmış anneme bakıyordu. "Akşam akşam?" "Evet bir kaç komşuyu da çağırdı." diye açıklama yapan annemin suratına biraz daha bakıp, tekrar televizyona döndü. "İyi." Bazen fazla konuşmayan bir adam olması işime geliyordu. Heyecan ve korku içimi sararken, suratım inşallah kırmızıya dönmemiştir diye dualar ediyordum.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD