"Bir sağa bir sola Çalkala çalkala." Ritmik şekilde kalçamı bir sağa bir sola sallarken bir yandan da ellerimi havada sallamayı ihmal etmiyordum. Evet mezdeke oynuyordum.
" Zülo ya yeter bu kadar." Diye isyan eden salak kuzenim Yağmur'u duymamazlığa gelip oynamaya devam ettim. "Yetmez gevşemem lazım, oynamak istiyorum."
Oflayarak halsizce bana tekrar katıldı ve gerdan kırmaya başladı. " Öf kafayı yedin iyice he." sanki benden kalır bir yanı vardı.
Evet yemiştim. Hakan benim ayarlarımla oynuyordu. Kendimi hafifletmek ve rahatlatmak için çareyi yanıma bir yandaş alarak dans etmekte bulmuştum.
Dün gece ki görüntülü konuşmamızdan sonra hiç konuşamamıştık. Daha doğrusu ben yazmaya cesaret edememiştim ve tabiki de o da bana yazmaya zahmet etmemişti. Sıkıntı ile oynamaya devam ettim. En iyi terapi yöntemi idi.
İki saattir attığımız aralıksız göbeklerin sonucunda en azından birkaç kilo vermeyi umuyordum. Sonuçta bir taşla iki kuş...
Ne zaman geldiğini fark etmediğim annnem nefes nefese odaya dalınca İkimiz de olduğumuz yerde durduk ve müziği kapattık. Annem ise kendini odamdaki tek bir koltuğa tabiri caizse resmen kendini fırlatmıştı.
Biz de benim yatağıma oturarak ona döndük. Yağmur benden hızlı davranarak " Noldu teyze, köpek mi peşledi." Demişti.
Ben onun lafına kıkırdarken annem bize öldürücü bakışlarından atıyordu. Sonunda nefesi düzene girdiğinde " Bizim karılarla tepede salça yapıyorduk da tuvaletim gelince eve koştur koştur geldim nefesim kesildi." Bir soluk aldı ve tekrar devam etti.
"Biraz soluklanayım gidicem."
Alnımdaki teri peçeteye silerken " Nefes almak için benim odamı seçmen gurur verici anneciğim. " dedim.
Ters bakışları hala yüzündeki yerini korurken alayla konuştu. " Hee nefes almaya geldim ama ter kokusundan başka bir şey alamadım. Azcık cam pencere açın bune böyle! havasızlıktan havale geçireceğim."
Anneme gözlerimi devirirken bir yandan da oynamaktan halsiz düşen bacaklarımı harekete geçirip cama adımladım.
"Kız sütyenle cam açma el aleme show mu yapacan." Ah annem ya, bir dediği bir dediğini tutmuyordu.
Üstümde ki mini şortum, siyah kalın askılı bustiyerim ve belime bağladım şalıma kısa bir bakış atıp omuz silktim ve camı açtım. Hava sıcaktı ve annemin dediği gibi odada nefes alacak alan yoktu.
Sırf müzik karşıya gider ve Hakan duyar diye camı kapatıp deli gibi terlememize sebep olmuştum. Biliyorum, paranoyak bir insanım ama elimde değildi. Hakan demişken daha demin camda mıydı o?
Camı açmış ve arkamı dönmüştüm ama...
Beynime biri balyoz ile vursa anca bu kadar olurdu. Ben camı açarken Hakan bizi mi izliyordu, yoksa bana mı öyle gelmişti!
Tüm bedenim kas katı kesilirken, gözlerim fal taşı gibi açıldı. Her ne kadar bakmak istemesem de içimde ki lanet dürtüye engel olamadım ve dönüp baktım.
Evet oradaydı ve kollarını cama yaslamış bir şekilde, benim penceremi dikizliyordu. Eğlendiği bakışlarından belliydi. Onun beni ilk fark ettiği andı bu an ve ben bitik haldeydim ne yapacağımı bilemez halde şaşkınca ona bakmaya devam ederken, o ise kendini toparlayıp hafifçe başını aşağı eğip selam verdi ve benden tepki beklemeden hızlıca içeri girip camını kapadı.
Allah'ım beynim bana bir oyun mu oynuyordu yoksa ben öldüm mü?
Olduğum yerde çakılıp kalırken idrak etmeye çalışıyordum ama tabi ki aile evinde isen bu donma işlemi çok uzun süremezdi.
Annemin ısrarla söylenmelerini sonunda algılayabilmiştim. " Kız kime diyorum çekilsene camın önünden. Bak hiç duyuyor mu ? Edecek bizi elaleme maskara." laflarını bitirir bitirmez terlik fırlatmasıyla camdan çekildim.
Eski yerime geri oturduğumda Yağmur' a manidar bir bakış attım. Canım kuzenim anında beni anlarken annemi göndermek için o güzel ağzını açmıştı. " Ya teyze hadi gitte dvam edelim. Şurada iki oynuyoruz. " Annem bize kısa bir bakış atıp ayaklandı.
"Aman be ne yaparsanız yapın" demiş ve arkasına bakmadan gitmişti. Hızlıca Yağmur' a dönerken sessizce konuştum.
"Hakan camdaydı ve bana bakıp selam verdi. Resmen bizi dikizliyordu." Gözleri şokla açılırken "Oha, hayal görmüşündür lan" diye ağzından bir nida çıktı.
Annem Allah'tan evden gitmişti yoksa bu sese tekrar odama damlardı. " Yemin ederim kızım bir baktım bize bakıyor. "
Yani inşallah sadece bana bakıyordu. Aklıma gelen pis düşünceleri def ederken canım kuzenime! bir bakış attım.
Yağmur heyecanla " Tamam ya oldu bu iş evlendiniz siz artık benim gözümde."
Aynen canım aynen...
İçimdeki ona yazma isteğine karşı koyamıyordum ve sonunda telefonumu elime alıp hayattan soyutlanarak Hakan ile olan mesajlarımıza girdim.
Bilinmeyen Numara: Özledin mi beni?
Bilinmeyen Numara: Bensiz yataklara düşme diye yazayım dedim.
Bilinmeyen Numara: Nasıl iyi yapmışmıyım?
Hakan: Bende ne zaman utangaçlığını yeneceğini düşünüyordum.
Bilinmeyen Numara: Niye ki
Bilinmeyen Numara: Utanmam gereken bir şey mi duydun ki
Hakan: Nasıl yani, bir şey mi duymam gerekiyordu?
Salak kafam, kendi kendimi ele vermiştim. Bebelakım hiç bir şey duymamıştı.
Bilinmeyen Numara: Yok da ne bileyim utanç diyince...
Hakan: Yemedim ama öyle olsun.
Bilinmeyen Numara: Şeyy acaba sana bir soru sorsammm cevap verir misin?
Hakan: Senden sonra bende bir soru soracağım, kabul edersen cevap veririm.
Bilinmeyen Numara: Ama bu haksızlık yaaa
Hakan: adil bir anlaşma
Bilinmeyen Numara: Of tamam soruyorum o zaman
Bilinmeyen Numara: Dün beni tam olarak göremesen de bedenimi gördün, biraz fikir sahibi oldun. Hakkımda ne düşünüyorsun bilmek istiyorum.
Hakan: Yani ne düşünebilirim ki sadece bedenine bakarak buna karar vermek yanlış olur.
Hakan: Ama sanırım şunu söyleyebilirim düşüncelerimin aksine sana biraz da olsa güven duydum.
Bilinmeyen Numara: Nasıl yani?
Hakan: Yani şöyle, bedeninin bana verdiği tepkiler gerçekçiydi ve doğru söylediğine birazda olsa emin oldum.
Bilinmeyen Numara: Ne düşünüyordun ki?
Hakan: Ben bir avukatım küçük yalancı, bedenin verdiği tepkiler sahiciydi. Gerçekten de benden hoşlanıyorsun.
Bilinmeyen Numara:Sonunda yaaa beyimiz ikna oldu.
Bilinmeyen Numara: Bana kına alsana bir taraflarıma yakacağım 😌
Hakan: Gel ben yakarım
Hakan: BİR TARAFLARINA
Bilinmeyen Numara: Bu ne ayıp bir konuşma nerde namus nerede link nerede evinin adresi dlpfkfğdlcğd
Hakan: Şaka yaptım cıvıma hemen
Hakan: Evett sen cevabını aldıysan sıra bende
Bilinmeyen Numara: Tamam, gönder gelsinn
Hakan: O geceliği sırf beni baştan çıkartmak için mi giydin ?
Ne ? Böyle mi düşünmüştü gerçekten? Gerçi biraz doğru düşünmüştü ama beni aklında böyle konumlandırmasını istemiyordum. Yanımda ki kuzenim varlığını hatırlatmak istercesine " Gözün kör olmasın sanal seks mi yaptınız dün?" demişti.
Gözlerim irileşirken koluna bir tane yapıştırdım. " Saçma sapan konuşma. Sadece görüntülü konuştuk üstümde her zamanki geceliklerim vardı. "
O da ay ı şekilde benim koluma vurup " Eee mal kuzi adam ne bilsin senin saten gecelik fantazin var. Onun için giydiğini sanmıştır tabi."
Doğru söylüyordu ama benim bu yanlış anlamayı bir an önce düzeltmem gerekiyordu.
Bilinmeyen Numara: Senin için değil saten gecelik fantazim var benimde ondan giyiyorum. Her gece giyiyorum bir kere.
"Sakın gönderme.. Ah be kızım ne yaptın!" Yağmur' un bağırmasıyla yerim ben sıçrarken mesajı da göndermiş bulundum.
"Ne oldu be ?"
Göz devirdi. " Mal öyle yazılır mı? sil çabuk!" sözleri beni harekete geçirirken artık çok geçti. Hakan görmüş ve üstüne mesaj bile atmıştı.
Hakan: Ne?
Bilinmeyen Numara: Pardon yanlış oldu.(Görüldü)