Çiftliğe geri döndüklerinde Burcu’nun yanakları al aldı. Hala Acar’ın kulağına fısıldadığı sözler beyninde dolanıp duruyordu. “Seni istiyorum Burcu. Her zerreni kendime saklamak, yanımda olduğunu bilmek ve bir daha hiçbir yere göndermemek. İyi düşün küçük şeytan. Bir kez geldiğinde dönüşün olmayacak.” Acar, arada saatini kontrol ederken uzaktan davul zurna sesleri gelmeye başladı. Çardakta üçü oturmaya başladığında tıpkı ses duyan kedi misali kulaklarını kabartan Burcu gözlerini kıstı. “Dede bey, düğün falan mı var yakınlarda?” Nizam dede başını salladı. “Beni de davet ettiler. Bizim çiftlikte çalışırdı oğlan. Sonra okul kazanınca gitmişti. Buradan biri ile evleniyormuş onun sesidir duyduğun.” Gözleri ışıldayan Burcu “Bende gelebilir miyim? Eskiden sokak düğünleri çok olu