Cem, takım ile imza atmaya karar verdiği gün tatilinin kısalacağını biliyordu. Bir yanda kariyeri bir yanda Seda ile geçireceği zaman arasında kaldı. Belki görüşmeye devam edeceklerdi ama aynı evde yaşamak gibi olamazdı. Tayfun'a da kayıta gittiğinde yanında olacağına söz vermişti. Kıramazdı onu, küçük devesiydi onun. Seda bir yanda, hayat bir yanda kalmış o da ortada ne yapacağını bilemeden sağa sola bakınıyordu. Seda mutfakta yemek yaparken içi sıkılmış olarak bahçeye çıktı. Böyle zamanlarda aranacak en iyi kişi Ulaş'dı. Arkadaşının enerjisi en durgun oldukları zamanda neşelenmelerini sağlıyordu. Ulaş içinde aynı durum geçerliydi. Kurduğu bir cümle ile hem kendi söylediğine güler hem de karşısındakini güldürürdü. 'Umarım müsaittir' diyerek aradı. "Vay parkelerin efendisi" "Ne haber Ul