Ⅸ☾ Bal Bela|PARTⅡ

733 Words
“Beyza’yı dinlemelisin, Bahadır Sorgun...” Her şeyi nasıl öğrenmişti bu? “Yoksa başına büyük bir bela alacaksın.” “Buradan bakıldığında çok küçük görünüyorsun, şerefsiz!” “Bahadır, bırak!” Sözlerimin ardından hışımla tuttuğu yakayı serbest bıraktı. İskender, derin derin nefes almaya başladı. “Bu ne terbiyesizlik, buluşmamızı bölmeye nasıl cüret edersin?” Bu adam canına mı susamıştı sahiden? Bu kadar kaşınmasının başka açıklaması olamazdı. “Seni üretime sokan babanı, karnında taşıyan ananı, çekip çıkaran ebeni...” Neyse ki son anda benimle göz göze gelen Bahadır susmayı akıl edebildi. “Beyza’dan uzak durmazsan, gemileri bırak yakarım tüm limanı ama sana söz alırım canını!” “Bunlar basit bir er için çok büyük laflar...” Öfkeyle İskender’e döndüm. “Karşında şanlı bir Türk Askeri duruyor, şahsiyetsiz herif! Sen ülkeni dört bir yandan yabancılara satarken biz sizin de güvenliğinizi sağlıyoruz. Haddini bileceksin! Bilmezsen de bildiririm, hiç şüphen olmasın!” Gizlilik falan filan hak getire! Ben kendimi kaybetmiştim resmen! Öfkeden gözü dönen halime hayranlıkla baktı. Asıl ruh hastası buydu! “Oyarım o gözlerini, puşt!” Bahadır’ın önüne bedenimi koymasam neredeyse adamın boynunu kıracağından emindim ama neyse ki hızlı müdahalem sayesinde bu duruma engel olabildim. “Kalk git yoksa elinde kalacaksın!” Onu uyarıyordum ama hâlâ bana bakıp sırıtmaya devam ediyordu. “Öncelikle...” Nihayet kalkabildi. “Şahsiyetsiz lafınıza alındım ama bendeki yeriniz artık malumunuz bu yüzden bu sefere mahsus görmezden geleceğim!” “Gören gözlerine soktuğum...” Bahadır’ın ağzını elimle kapatmak zorunda kaldım. “Niyetimi size alenen belirttim ve cevabınızı merakla bekliyor olacağım. Zaten farkındasınızdır, hayır, cevabını kabul etmiyorum. Er ya da geç ama elbet yanımda duracaksın, Beyza...” “Yanını, yordamını, yarınını sikerim senin orospunun sıçtığı...” Artık herkes kesinlikle bize bakıyordu. Bahadır’ı susturmak için adeta boynuna sarılmıştım. “Lütfen... Lütfen sus ve küfür etme.” “Bal Bela, ben nasıl susayım Allah aşkına? Şu piçi çıplak ellerimle öldürmediğime dua falan et...” “Ve sen Yüzbaşı...” “Kaşınıyorsun artık, siktir git!” diye bağırmamla şaşkınlıkla bana döndü her ikisi de. Benim de bir sabrım vardı ama canım. “Beyza benim yanımda dururken yüz ifadeni göreceğim. Senin gözlerinde ihanetin acı tadı benimkinde ise zaferin mutluluğu olacak!” “Ya sen kimsin kim? Ben niye senin yanında duruyorum? Siktir git, ruh hastası! Bahadır değil ben öldüreceğim en son!” “Seni bekliyor olacağım, Beyza.” “Çok beklersin!” İskender bu sefer kazanamayacağını anlamış olacak ki hızlıca burayı terk etti. Bende dönüp şaşkınlıkla Bahadır’a baktım. “Burada olmana müteşekkirim ama beni mi takip ettin?” Sorumla dönüp alayla suratıma baktı. “He, kıçına GPS yerleştirdim... Fesuphanallah! Nur’a acil durum sinyali mi ne göndermişsin, kendisi yataktan kalkamayacak kadar kötü olduğundan beni aradı ve haber verdi. Götüme motor taktırdım geldim buraya, biliyor musun?” Hayretle suratına bakakaldım. Nur... Nur, ben seni yakmadım mı şimdi? Hasta falan değildi, Bahadır’ı bilerek göndermiş olmalıydı. Ah bu kız... Ah bu kız! “Acele etmeseydin, Bahadır Yüzbaşım... Adam beni neredeyse haremine alıyordu, altın yoldan geçiyordum nerede kaldın kaç dakika oldu haberin var mı?” Şimdi şaşkınlıkla bakma sırası ondaydı. Bunca delinin içinde akıllı olmanın bir faydası yoktu işte, bende bari bunlar gibi deli olayım demiştim. En azından kafam rahat olurdu. “Ne altın yolu kızım, ne saçmalıyorsun? Delirmek mi beni niyetin?” Masadaki eşyalarımı hızlıca topladıktan sonra Bahadır’ı bileğinden tutmak suretiyle peşimden sürükleyerek dışarı çıkarttım. “Motor nerede?” Arabamı görmüştüm ama Bahadır’ın motorunu hiçbir yerde göremiyordum. “Söyledim ya...” diye konuşmaya başladığı sırada ona döndüm pür dikkat dinliyordum, maalesef ki... “Götüme taktırdım!” Ve bunları söyleyip kahkaha atmaya başladı. Delirdiğini düşündüğünüz birine baktığınız şaşkınlıkla ona bakakaldım. “Çok geçmiş olsun... Doktor ne dedi?” Somurttu, ardından bana bir çocuk gibi dil çıkarttı. Şaşkınlığımı nasıl ifade edebileceğimi bile bilmiyordum. “Kendi haline bırakmayın, Beyza’nın ellerine bırakın dedi.” “Ya bir yürü git...” Elimi sallayıp önüme döndüm. “Benim arabamla gidelim.” “Ne güzel ağız dolusu bir siktir git deyişti o öyle, Bal Bela. Nutkum tutuldu şerefsizim. Aklımı başımdan aldın!” Kalbim şu sözlere bile tav oldu. Hayatımda duyduğum en kaba iltifat topluluğuydu ve benim salak kalbim deli gibi çarpıyordu. Delirmeme ramak kalmıştı gerçekten. “Ya sabır, Allah’ım sen aklıma mukayyet ol!” ▬▬▬ • Bölümü nasıl buldunuz? Bölüm hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum doğrusu. İG: dilanwattpad (Aktif olarak tüm alıntılar, spoilerlar bu hesapta yer almakta. Takip etmeyi unutmayınnnn.) DREAME: Dilan Aladağ Çetin (KİTAP ÜCRETSİZDİR) Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın, öptüm xoxo
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD