When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
"Seni öldürürüm ben lan, adi herif!" Yiğit'in sesini duyunca gözlerimi açtım. Yiğit Hakan'ı yanımdan uzaklaştırmıştı, yüzüne üst üste yumruklar atıyordu. Yerimden kalktım ve onun yanına giderek kolunu tuttum, bana baktığında hâlâ hırsını almadığını anlamıştım. "Sakin ol lütfen, bırak onu. Adalete teslim edeceğiz, böyle sende zan altında kalacaksın, dur lütfen!" dedim yalvaran bir sesle. "Seni öldürmeye çalışan birini nasıl bırakmamı istersin sen, kafayı mı yedin kızım?" Sesi sert çıkmıştı. "Umrumda değil ona ne olduğu, ama eğer ona birşey olursa Ayşe çok üzülür. Hakan'ı bu oyuna alet eden Cansel, asıl hesabı ona soracağım, Hakan'la değil!" Bana bakmıyordu konuşurken, gözü hırsla Hakan'ın üzerindeydi. Hakan nerdeyse bayılacak gibiydi. "Bu iş burada bitmedi, senin hayatını karartacağım