Güneş, Mirza'nın gözlerindeki yaşları anlamlandıramazken, onun kokusuna, dokunuşuna ve hissettirdiklerine kendini kaptırmıştı. Kalbinin neden bu kadar hızlı attığını, Mirza'nın neden ağladığını içten içe sorguluyordu. Bu karmaşık duyguların içinde kaybolmuşken, Mirza birden irkilerek yumulu gözlerini açtı. O an, bakışları Güneş’in dudağını okşayan başparmağına odaklandı. Şaşkınlıkla elini ateş almışçasına geri çekti ve sessizce gözyaşlarını sildi. Ardından, kısık ama derin bir sesle, “Bitti,” dedi. Bu kelime, odanın duvarlarında yankılanır gibi olmuştu. Arkasını dönüp hızla kapıya doğru yürüdü. Güneş, onun gidişini izlerken, ne yapacağını bilemez bir halde olduğu yerde kaldı. Mirza’nın hareketlerindeki tuhaflığı, kendisine hissettirdiği karmaşık duyguları anlamlandırmaya çalışıyordu. Kalb