KARIŞIK İLİŞKİLER

1189 Words
' Siz ne konuşuyorsunuz ya öyle? Kafayı mı yediniz? Ben gidiyorum. Sende Allah' ından bul Güngör. ' Güngör birden önüme geçti. ' Nereye gittiğini sanıyorsun?' ' Sanane! Bu saatten sonra sanane Güngör. Çekil önümden!' ' Aklını başına al Eylül. ' ' Benim aklım başımda. Umarım karının da aklı başına gelir de senden kurtulur. Hayatımda gördüğüm en iğrenç insansın.' ' Evli değil nişanlıyım. Dün gece nişanlandım. ' ' Bak şimdi çok fark etti. Sen benimle dalga mı geçiyorsun ya? Banane evlisin ya da nişanlısın. Adam değilsin onu anladım. Gerisi de beni ilgilendirmez bu saatten sonra. Ne diyeyim mutluluklar mı dileyeyim diye söylüyorsun? Allah tamamına erdirsin falan mı diyeyim? Umarım tez vakitte gerçek yüzünü görür de kurtulur senden. ' Güngör Rüzgar denen adama baktı. ' Bize beş dakika verir misin?' dedi. ' Ya sen ne anlayışı kıt adamsın. Çekil önümden, ben gidiyorum. Şuna bak ya. Tanımadığım bir heriften benimle konuşmak için izin alıyor. Seninle konuşacak bir şeyim yok benim. Allah' a yakın, bana uzak, tez vakitte cehenneme direk ol inşallah. ' Omzuna çarpıp geçecektim ama kolumu tuttu. ' Bir yere gitmiyorsun Eylül. ' Sonra adama baktı. ' Rüzgar beş dakika. ' Rüzgar denen adam başka bir odaya geçti. ' Bırak kolumu. ' ' Eylül beni dinle. ' ' Neyini dinleyeyim ben senin ya? Cidden neyini dinleyeyim istiyorsun? İyi tamam. Buyur söyle. Dinliyorum. Sonra da bırak beni. ' ' Ben aslında seni sevmiştim. Gerçekten sevmiştim. Sana ihanet etmedim. ' ' Ya geç bunları. Cidden zerre umrumda değil. Dediklerini de unutmadım. Bunak değilim ben. ' ' Eylül bak bende iyi değilim. Sinirlerim bozuk. Ters konuştum tamam kabul ediyorum ama ben sana ihanet etmedim. Zaten bir süredir sana mesafeliydim. Konuşacaktım ama nasıl söyleyeceğimi de bilemedim..' ' Eylül bitti. Eylül ayrılmak istiyorum. Bunlar olabilirdi mesela. İnan bana mesajla bile olabilirdi ama telefonu açıp beni otel odasına çağırdın ve ben geleceğim diye de yüzüğü çekmeceye sakladın. Cidden bundan fesatlık değil iyi niyet mi beklemeliyim?' ' Seni otele seks için çağırmadım. ' ' Ya sen değil miydin seninle yattığım için şanslı olduğumu söyleyen? Cidden şimdi bunlara kanar mıyım sanıyorsun?' ' Eylül dün gece o otelde yapıldı nişan. Daha basına bile duyurulmadı. Çok içmişim gece orada kaldım. Seni de ondan oraya çağırdım. Başka bir niyetim yoktu. ' ' Sen bana asıl niyetini söyle Güngör. Geç masalları. Niye birden alttan almaya başladın onu söyle. ' ' Eylül bak daha gençsin ya. Daha yaşın 20 yeni olacak. Bu yaşta ne çocuğu? İstediğin paraysa fazlasını vereyim ama aldır. Hem kendine hem bana zarar aldığın karar. ' ' Güngör sen kiminle nişanlandın?' ' Ne alakası var bunun konumuzla?' Konumuzla alakası şuydu ki; kesin önemli bir ailenin kızıyla nişanlanmıştı ve bu yüzden bu konu açığa çıkar ve nişan atılır diye ödü kopuyordu. Bence şu an alttan almasının nedeni buydu. ' Seni dinlememi istemiyor muydun? Cevap ver ya da konuşmayı bitirelim. ' ' Ebru. ' ' Ebru kim?' ' Ebru Soyluhan. ' ' Ya sen kafayı mı yedin? Sen nişanlandığın kızın abisini bana bununla evlen diye mi getirdin?' Durum daha saçma bir hal almıştı. Bu durumu aileden ya da kızdan gizlemek istiyorsa tutup abisini niye getiriyordu? ' Rüzgar benim arkadaşım. ' ' Anladık erkeklerde arkadaş arkadaşın pezevengidir durumu çok var ama bu kadarı da fazla değil mi? Kız kardeşinin boynuzları hoşuna mı gidiyor o manyak herifin. Bunları duyduğu halde seninle evlenmesine izin mi verecek?' ' Ortada ihanet falan yok Eylül. Üç günlük mevzu bu. Üç gündür görüştük mü biz seninle? Öncesi falan yok. ' ' Yani geçmiş bir hata dedin benim için öyle mi?' Sessiz kaldı. Elbette öyle demişti. Önceden yatıp kalktığım bir kız vardı hamileyim diye geldi demişti. Başka ne diyecekti? ' İkinizde rezilsiniz ve ikinizde benden uzak duracaksınız. Anladın mı beni?' ' Karnında bebekle öylece gidemezsin Eylül. Zaten nereye gideceksin? Baban seni bu şekilde eve almaz. Babamda seni benim çocuğuma hamile bir şekilde çalıştırmaz. Anneni hiç açmıyorum bile. Eve bir boğaz daha masraf getirmene izin vereceğini hiç sanmıyorum. ' Açmamış hali buysa açsa ona anlattığım her şeyi bir bir yüzüme vuracaktı herhalde. ' Aldırmayacağım. Duydun mu beni aldırmayacağım. Hatayı ben yaptım. Seni ben adam saydım. Onun hiçbir suçu yok. Ona ödetmeyeceğim bu bedeli. Ne yapacaksın canımı mı alacaksın?' ' Aldırmayacaksan evleneceksin Eylül. ' ' Neden ya neden? Sanane. Nikahsız çocuk dünyaya getirecek olan benim. ' ' Ya gözümün önünde kontrolüm altında olacaksınız ya da aldıracaksın. ' ' Kabul etmezsem ne yapacaksın? Kafama silah mı dayayacaksın?' ' Hayır. Senden başlamam Eylül. Sevdiklerinden başlarım. Hasta babandan mesela. Üzgünüm bu hale gelmek istemezdim ama risk alamam Eylül. Kontrolüm altından çıkmanı göze alamam. ' ' Ya kızın abisine demişsin zaten. Gizli saklı bir şey yok ortada. Kime ne dememden çekiniyorsun? Kimseye bir şey demem. Seni hayatımda zaten istemiyorum. ' ' Buna güvenemem Eylül. ' ' Sen benimle gerçekten dalga geçmeyi geçtim başka bir şey geçiyorsun artık. Her haltı yiyen sensin güvenilmez olan ben miyim? İstemiyorum seni hayatımda istemiyorum. ' ' Eğer bu çocuğu dünyaya getirmek isteme nedenin beni mahvetmek değilse kabul edersin teklifi.' ' Neden tanımadığım bir adamla evleneyim?' ' Sadece formalite bir evlilik olacak Eylül. Ben senin içinde, bebek içinde en iyi seçeneği sunuyorum sana. Rüzgar' la evlendiğinde bebeğinin bir soyadı olacak. Baban seni affedecek. Babamla çalışmaya devam edebilirsin ama bence hamile halinle çalışma. Yine de istersen edebilirsin devam. Ben zaten bütün ihtiyaçlarını karşılayacağım. Rüzgar' da özünde kötü bir adam değildir. Her türlü ihtiyacını karşılar. ' ' Sen ya evlilik ya da ölüm diyorsun farkında mısın?' ' Üzgünüm. Böyle olmak zorunda Eylül. ' O sırada Rüzgar denen adam geldi. Buz gibi bir ifadeyle yürüdü. ' Beş dakika dolalı çok oldu. ' dedi buz gibi. Sonra bana baktı. ' Babam böyle şeylerden hoşlanmaz. O yüzden ödü kopuyor kulağına gidecek diye.' dedi. Güngör ters ters ona baktı. Rüzgar umursamaz bir ifadeyle Güngör' e baktı. ' Yalan mı? Babamın kulağına gidecek diye bacakların titriyor. ' ' Burası konuşulacak yer mi?' ' Kıza kabul etmek dışında bir seçenek bırakmadın. Eğer benimle evlenecekse öğreneceği şeyler yanında bu ne ki? ' Ne demek istediğini anlamadım ama önemsemedim de. Rüzgar' a baktım. ' Formalite bir evlilik olacak öyle mi?' ' Öyle değil desem ne diyebileceksin sanki. Şart koyacak yüreğin var mı senin? Ailenden biri ölmesin diye hiç tanımadığın bir adamla evlenmeyi kabul etmek üzeresin. Bir tehditle yatağıma da girersin. ' ' Sen beni ne sanıyorsun ya? Siz ikiniz kesin arkadaşsınız. Bana arkadaşını söyle demişler. ' ' Seni ne sandığımın hiçbir önemi yok. Başkasından hamile kadınları sikmek adetim değildir ama üstten üstten konuşulmasını da sevmem. Bunu aklından tutsan iyi edersin. Madem evleniyoruz. ' ' Havalara bak. Seni aileni öldürmekle tehdit etseler sen ne yaparsın?' ' Muhtemelen gülerim. ' Buz kestim. Gülerim lafı beni buz kestirdi. Gülmek gibi sıcak bir eylem bile bu adamın dudaklarında buza dönüşüyordu. Kabul ettim. Babama daha fazla acı vermemek için kabul ettim. Ailemin ve bebeğimin yaşaması için kabul ettim. Bedeli yalnız ödemek için kabul ettim. Her şey o kadar hızlı oldu ki. Uykusuz bir gecenin ardından bir nikah memuru ve iki şahit eşliğinde o evde evlendim. Konuşmadan kısa süre sonra kapıyı kilitleyip gitmişti Güngör. Neyse ki gitmeden bir pizza söylemeyi akıl etmişti. Doğru düzgün yiyemedim ve uyuyamadım. Bundan sonra ne olacak bilmiyordum ama evlenmiştim. Üstelik karnımdaki çocuğun babası nikah şahidim olmuştu. İnsan daha saçma bir durumun içine herhalde düşemezdi.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD