When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
"Baba, benimle gelir misin iki dakika? Seninle önemli birşey konuşmam gerek!" Sinan bey dünürleri ve geliniyle sohbet etmekle meşguldü. Ali'nin ses tonundan bir sıkıntı olduğunu anlamıştı. "Hayatım, sende gelip otursan artık. Bugün yüzünü görmek nasip olmadı," dedi Demet üzüntüyle. Tabi samimiyetsiz bir şekilde konuşuyordu. "Demet, siz oturun. Babamla birşey konuşup geleceğim, daha sonra seninle de konuşacağım," dediğinde Sinan yüzüne endişeyle baktı. Acaba birşey mi öğrenmişti, tek isteği bugün düğünün sorunsuz bir şekilde bitmesiydi. "Ben hemen geliyorum," dedi Sinan ve oğlunun peşinden takıldı. Kimsenin olmadığı bir yere geçince Ali bağırdı. "Yaptığın herşeyi öğrendim baba, beni nasıl böyle kandırdın sen ya? Ben senin bana babalık yaptığını düşünürken senin yaptığın tek şey oğlunun