bc

41 Günlük AŞK Güncellemesi

book_age18+
4.0K
FOLLOW
46.4K
READ
adventure
love-triangle
kidnap
drama
tragedy
comedy
bxg
humorous
twink
friends with benefits
like
intro-logo
Blurb

+18 YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER VAR...

Tanımadığı bir adamla aynı evde 41 gün boyunca mahsur kalan Zeli, evden çıkabilmek için adamla birlikte yerine getirmesi gereken günlük görevler var! Fakat günler ilerledikçe görevler de ilerliyordu ve Zeli'nin bedeni bu görevleri yerine getirmeye dünden razı olsa da Mafya Yağız için bu geçerli değildi!..

★★★★★

Ağaçlarla kaplanmış gizli bir ev!

Evin içinde türlü türlü tuzaklarla çevrilmiş tutkulu yakınlaşmalar!

Her yakınlaşmanın bedeli kendinden bir parçanın karşıdakine akması!

★★★★★

Zeli tarot falında eski sevgilisiyle 41 gün geçirmesi gerektiğine dair bir işaret alır ve hazırlıklara başlar.

Fakat işler umduğu gibi gitmez ve sevgilisiyle geçireceği 41 günü hiç tanımadığı sinirli, öfkeli bir mafyayla geçirir...

Peki sizce Zeli eski sevgilisini unutup Yağız’a aşık olacak mı?

Yağız kalbini onu kaçıran manyak ama tatlı kadından koruyabilecek mi?

Aşk zehirli bir sarmaşıktır!

Burada Aşk Zeli mi yoksa Yağız mı?..

Soruların cevabı kitapta saklı...

chap-preview
Free preview
1. Bölüm: Kabullenmeme
#Zeli Sinirlerime hakim olamayarak “Ya o kim ki benden başkasıyla evlenebilir? Söyleyin bana ya, o kim?” diye öfkeyle soludum. “Eski sevgiliniz.” “O benim eski sevgilim falan değil. Artık bunu anlayın.” “O zaman şu anki durumunuz ne?” “Biz sadece ilişkimize azıcık ara verdik! Daha sonra tekrar beraber olacağız.” “Hatırladığım kadarıyla beş yıl oldu. Çok uzun bir ara değil mi?” Elimi alnıma götürüp sertçe ovdum. Cümlelerimi kafamda biriktirip psikiyatrist uzmanı Ferhan Bey’e baktım. “İlişkiler de olur böyle şeyler.” Ellerini masada birbirine kavuşturup “Zeli Hanım artık bu durumu kabullenseniz. O başkasıyla evlenecek.” dedi tane tane. “Hayır evlenmeyecek. Ya benimdir ya benim!” dedim keskin bir sesle. Sakinliğini koruyup “Böyle ısrar edince sadece kendinize zarar verirsiniz. Biraz kendinize şans verseniz. Etrafınıza, önünüze, hayatınıza baksanız.” dedi. Hışımla ayağa kalkıp “Hayır o benim ve sadece benim olacak. Bunun için ne gerekirse yaparım.” dedim. Bir şeyler söyleyecek gibi olurken onu dinlemeden kendimi dışarıya attım. Yeter ya, herkes ağız birliği yapmış gibi ‘Zeli olmaz, Zeli siz ayrıldınız.’ diyor. Ayrılsaydık benimde haberim olurdu ama ayrıldığımızdan haberim yok. Kulağıma gelen bildirim sesiyle telefona baktığımda “Allah kahretsin!” diye öfkeyle bağırıp arabama doğru yöneldim. ★★★★★ Kafede oturmuş Aras ve evlenmeyi düşündüğü kadını kesiyordum. Ay bir de bir şeye benzese! Aslında benziyor ama benimle yarışamaz. Aras ve Damla düğün hazırlıkları hakkında konuşurken Aras’ın yüzündeki mutluluk gözle görülür cinstendi. “Eskiden benimle de böyleydin!” İçim sıkılınca sakinleşmek adına gözlerimi yumdum. Gözlerimi açıp son defa masalarına baktım. “Sana öyle bir ders vereceğim ki Aras, feleğin şaşıracak!” Gözlerimi masalarından ayırıp garsondan hesabı istedim. Önüme gelen hesabı ödeyip masadan kalktım. Mekandan kendimi dışarı atarken aklımda tek bir düşünce vardı. O da yaptığım plana sadık kalıp Aras’ı düğün olmadan önce kaçırmak. Valenin arabamı getirmesi üzerine anahtarı aldım. Hızlıca araca binip şirkete doğru süratle sürdüm... Yarım saatin ardından şirkete vardığımda arabadan inip valenin gelmesini bekledim. Bana doğru gelen valeye anahtarı fırlatıp “Bir daha ki sefer burada hazır bulun!” diye uyardıktan sonra şirkete doğru yürümeye başladım. Beni gören çalışanlar başlarıyla selam verirken hafif gülümsemekle yetindim. Asansöre varıp düğmeye bastım. Açılan kapıyla asansöre giriş yapıp on beşinci kata bastıktan sonra asansörün hareket etmesini bekledim. Bir iki dakikanın ardında varmak istediğim kata gelince asansörün açılan kapısıyla dışarıya çıktım. “Hoş geldiniz Zeli Hanım. Bugün KİMKOM şirketiyle saat 15.00’da toplantınız var.” “İptal et.” “Ama-” Samet’in itirazla başlayan cümlesi duraksayarak ona dönen keskin bakışlarım neticesinde kesintiye uğradı. “Siz nasıl isterseniz efendim.” “Kimse beni rahatsız etmesin.” “Tamam efendim.” Odama girip kapıyı ardımdan kapattıktan sonra yorgunlukla kendimi koltuğa bıraktım. ★★★★★ #Yağız Koltukta sinirle dönüp dururken o manyak kadını bir kaşık suda boğmak istiyordum. Kafasına göre nasıl hareket eder? “Her şeyin bir raconu olduğunu nasıl bilmez!?” diye bağırıp öfkeyle elimi masaya indirdim. “İmzayı atmış olsaydık ben ona ne yapacağımı bilirdim de dua etsin imza için parmaklarına ihtiyacı var!” Gereğinden fazla alttan aldığım için sesimdeki öfke katlanıyordu! Kapının tıklatılmasıyla “Gir!” diye bağırdım. Kapı açılıp Cafer başı önünde içeriye girince emir verici sert bir sesle “Söyle!” dedim. Saygıyla başını kaldırıp gözlerimin içine korkuyla baktı. İşlerin yine ters gittiğini hissederken “Yine ne oldu?” diye bağırdım. Elini yakasına götürüp gömleğinin düğmesini açtı. Sabırla Cafer’i beklerken sonunda işini halledip konuşmaya başladı. “Patron, Aras Bey’e ulaştım ama parasını ödemeyeceğini ve senden korkmadığını söyledi!” Dişlerimin arasında “Aras mı!?” diye emin olmak istercesine konuştuğumda Cafer başını salladı. Sabahtan beri biriken sinirimle yerimden kalkıp “Ne demek benden korkmuyormuş!” diye bağırdım. Öfkeli sesimle Cafer iki adım geri gitti. “Patron emir ver alıp getirelim.” dedi korkuyla. Sinir bedenimi çepeçevre sararken “Hayır!” diyerek yerime oturdum. Merakla bana bakınca “Çık dışarıda emrimi bekle!” diye bağırdım. Cafer başını sallayıp hızlıca odadan çıktı. “Demek benden korkmuyormuş! Bakalım beni görünce de yine aslan kesilecek misin Aras efendi!?” ★★★★★ #Zeli Tam sekiz aydır bu şifreleme sistem üzerinde çalışıyorum. Gece mi gündüzümü birbirine katıp her şeyi en ince ayrıntısına kadar sarhoş bir kafayla tasarladım. Bahçe yüksek aşılmaz duvarlarla çevrilmiş ve dışarıdan da etrafı yeşilliklerle kaplatmıştım. Duvarın dört bir yanına ağaçlar dikip evi küçük bir ablukaya almıştım. Ev dışarıdan sadece gökyüzüyle iletişim kurabiliyordu o da Aras yıldızları seyretmeyi sevdiği için açık bıraktım. Evin ahşap merdivenlerini tırmalayıp eve girdim. Gözlerim iki artı bir evde gezinirken Aras’la burada geçireceğim kırk bir gün, bana olan aşkını yeniden alevlendirecekti. Buna inanıyordum! Evde eşya niyetine sadece bir yatak, yorgan, yastık vardı. Aras yanımda uyumak istemese ahşap zeminde uyumayı göze alacaktı. Fakat rahatına düşkün biri olduğu için ahşap zeminde uyumayı asla kabul etmeyecekti! Odayı geçip büyük kilere girdim. Kilerdeki yiyeceklere göz gezdirip bir eksiklik olup olmadığına baktım ama yoktu. Tam takır kırk bir günlük yiyeceklerimiz hazırdı. Kileri geçip banyoya girdim. Kırk bir gün boyunca yetecek temizlik ürünleri düzgün bir şekilde yerleştirmiştim. Banyodan çıkıp mutfağa girdim. Mutfağın temizliğiyle gülümsedim. Biraz mutfak temizlik takıntım var da. Ocağın hemen karşısındaki büyük ecza dolabına göz gezdirdim. Ne kadar tekvando birinciliğim olsa da her ihtimale karşı Aras’ın öfkesi dinene kadar evdeki kesici aletleri birkaç günlüğüne etrafta bulundurmamaya karar verdim. Ecza dolabını kapatıp salona geçtim. Televizyonun yanındaki film ve müzik plaklarına gülümseyerek baktım. “Sevgilim merak etme aşkımız yeniden alevlenecek!” Gözümü salondaki yatakta gezdirip Aras’ın kollarında uyanacağım sabahların huzurunu şimdiden hissediyordum. “Damla’da ancak avucuna yalayacak! Yılan!” Başımla saçımı arkaya iteleyip evden çıktım. Çantamdan güneş gözlüğümü çıkarıp gözüme taktım. Dışardan evi baştan aşağı inceleyip mutlulukla gülümsedim. “Hiç kimse bu sık ağaçların arkasından geçilmez bir duvar olduğunu ve bu duvarın ardında bir ev, evin içinde iki sevgili olduğunu asla tahmin edemez!” Şehrin dışında kalan aşk yuvamdan istemeyerek olsa da kısa bir süreliğine ayrılmak için ayaklarıma emir verip ana dış kapıya yöneldim...

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

Helalim

read
2.8K
bc

Sokak Dövüşçüsü

read
6.1K
bc

MÜHÜR

read
96.7K
bc

Leyal -Unutulan Eş (Türkçe)

read
16.9K
bc

Gözyaşı Gecesi Garip Bir Töre Hikayesi

read
58.6K
bc

Yıldızlar Sönerken | Türkçe

read
3.2K
bc

SESSİZ KUĞU

read
2.7K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook