Zaman ilerlemişti. Saatler geçmiş hala onda bir uyanma belirtisi yoktu. Biraz kıpırdansam anında başını kaldırıyor benim yerleşmemi bekliyordu ama ellerini üzerimden çekmiyordu. Kalkmaya çalışmıştım ama huysuzca gitme diye mırıldanarak eri uyumasına dönmüştü. Gözümde sadece beş yaşında bir çocuk olmasının yanında sanki benim onun hem annesi hem sevgilisiymişim gibi davranması da içimi tuhaf eden olaylardan biriydi. Onu ilk gördüğüm anları düşünmeye başladım. Gözlerim tavandaydı. Bir elim başımın altında diğer elim, onun başındaydı. Bir derste girmişti hayatıma. Onun benim için önemini bilmediğimden sınıftan hangi kız alır diye düşünüp konuşmuştuk. Oysa o zaman benimdi. Bunu hatırlamam ile dudaklarımda bir gülümseme belirdi. Kendi eşimi de birilerine ayarlamaya çalışmıştım ya daha ne diyeyi