Eve geldiğimizde direkt duşa girip günün yorgunluğunu suyla arındırdım. Hâlâ bizi kimin duyduğunu bilmediğim için diken üstündeydim. Bir günahın içinde girince etrafa sıçraması gecikmiyordu. Biz de o günahı, fırçayı palete batırıp tuvale rastgele sıçratıyorduk. Tek beyaz kalmayacak şekilde tuvali siyaha boyamaya ant içmiş gibiydik. Onunla tekrar karşılaştığımda bizim ilişkimizi yasak elma ile ilişkilendirmişti. Bizim bir ilişkimiz var mıydı? Bunun cevabı yoktu. Varsa da ben veremiyordum. Olması isteyip istemediğimi bile bilmiyordum. Karmakarışık beynimde tek bildiğim bu işten çok zevk aldığımdı. Onu da elime, yüzüme bulaştırmıştım. Duştan çıkıp bornozuma sarıldım. Üzerimi giyinmeden yatağımda keyif yapmaktan çok hoşlanırdım. Birazcık keyiften kimseye zarar gelmezdi. Telefonuma baktığım