Hazal’dan Yırttığı kağıtlara bakarken Ecevit koltuğa oturdu. Asla geri adım atacak biri olmadığı için ellerim yumruk oldu. Bu gidişle ben asla boşanamayacaktım. Onu hala sevdiğim için kendimden nefret ediyordum. Hislerime engel olamıyordum. Bir yola girmiştim ve her yer çamur içindeydi. İyiye ulaşmak için çok yürümem gerekiyordu. Yerdeki kağıtları alıp iç çektim. Ben, şu an kocasının aldattığı ama her şeyi sindiren kadınlara dönmüştüm. Böyle müvekkilim vardı ve ona ne kadar çok kızdığımı hatırladım. İnsanın kınadığı zaten başına gelirmiş. Benim de başıma gelmişti ve gelmeye devam ediyordu. Mutfağa gidip orayı temizledim. Sinir başıma vurunca her şeyim paramparça olmuştu. Aslında bu yerdekiler tabak ve bardaklarım değildi, benim hislerimdi. Onların isyanıydı ve kırılmışlar, etrafa savr