Hazal’dan Denizin tam ortasında bir sandalın içindeydim ve etrafta hiçkimse yoktu. Uçsuz bucaksız sonsuzluğun içinde hiç olmuş gibi hissediyordum. Çığlık attım ama su sesinden başka hiçbir şey yoktu. Sesim eko yapıp suratıma çarpıyordu. Korkuyordum ve yanımda birinin olmasını çok istiyordum. Rüzgâr sert bir şekilde eserken kollarımı kendime sardım. Hava aydınlıktı ama ileriden gelen kara bulutlar beni korkutuyordu. Balıklar sandalın etrafında dolaşırken onlara anlam veremedim. Sandal, akıntıdan kendi kendine giderken ileriden gelen iki gemi gördüm. “Ben buradayım!” diye bağırdım. Ellerimi sallayarak kendimi gösterirken o gemilerin rotası zaten benim tarafımdaydı. Kalbim heyecanla çarparken ne yöne baksam devam ediyordu. İki gemi de aynı hizada yanımda durdular. Güvertede kimin olduğun