Valizimi hazırlamıştım ve odada bıraktım. Salona geçerek kalan eşyam var mı diye kontrol ettim. Şarj aletimi gördükten sonra onu alarak kablosunu etrafında doladım. Odama tam gideceğim sırada kapı açılmıştı. Asaf ile göz göze geldiğimde içimde öyle bir öfke belirdi ki birden boğazına yapışmak istedim.
" Nerden geliyorsun sen!" demiştim sert bir edayla. Kaşlarını çatan Asaf kapıyı ardından kapatırken "Savcılıktan." demişti. Yalan mı söylüyordu yoksa doğruyu mu bir türlü kestiremiyordum.
" Nehir ile görüşmeye gitmedin yani?"
" Gitmedim o benim yanıma geldi. Sen nereden biliyorsun?" kaşları iyice havalanırken derin bir nefes aldım ve sırtımı dikleştirdim
" Annen Yağız abinin odasına geldi orda karşılaştık. Keyfi çok yerindeydi, Nehir ile buluşmayı kabul etmişsin. Hani görüşmeyecektin!
