HavMir HAVİN Kaçamamıştım. Yine bu odada, bu yatağa bağlanmıştım. Pencereden içeri süzülen hafif rüzgar tenime çarptığında bileklerimdeki acı, öfkemin sıcaklığını bastırıyordu. Miraç’ın kapıyı açıp çıkışından sonra, kalbimde yankılanan sessizliği dinliyordum. Kollarım yatak başlığına bağlıydı, ama bedenimden daha çok ruhum kelepçelenmişti. Ondan kaçmaya çalışmamın bedelini böyle ödüyordum işte. Gözlerimi tavana diktim. Her şeyin nasıl bu noktaya geldiğini anlamaya çalışıyordum. Hayallerimi sırtıma alıp gitmek istemiştim. Onun sevgisiyle değil, zorbalığıyla beni burada tutmaya çalışması… Beni anlamadığı her dakika içimdeki kırgınlık daha da büyüyordu. Kapının kilidi bir kez daha çevrildi. Miraç odaya elinde bir fırçayla girdi. Yüzünde alışıldık o sert ifade vardı. Fırçayla kırık vazo