Selvi “Yapma Zehir,” diye fısıldadım. Kahve fincanını sehpaya bırakıp telaşla ayaklandım. Çünkü dursaydım öpecekti. Kendi nazarımda kutsal gördüğüm evliliğimi kirletemezdim. “Ne yapmayayım Selvi? Hala senin için deli olan o genç delikanlıyım. Gözlerime bak… Aslan’da sana böyle aşkla bakıyor mu?” Zehir peşimi bırakmayıp kolumu tutmuştu. Gözlerine bakmadan beni bırakmayacağını anlamıştım. Başımı kaldırıp gözlerine baktığımda hala bana tutkun o genç adamın bakışlarını gördüm. Zehir’in beni bırakmaya niyeti yoktu. Tuttuğu kolum karıncalanırken telaştan ne yapacağımı bilmez haldeydim. Aslan çat kapı gelip bizi böyle görse ne cevap verecektim? “Bırak kolumu Zehir. Bana yaklaşman doğru değil.” Zehir kolumu bırakıp yüzümü avuçlarının arasına aldı. Gözlerine bakmaya çekinirken baş parmağ