Yaşadığımız o yoğun anların üzerinden dakikalar hatta belki de saatler geçmişti. Geçen zamana bile endişelenemeyecek kadar huzurluyduk ikimizde. Efser'in göğsüne yaslı başım, bacaklarına dolanmış bacaklarım, sırtımda gezinen parmakları... Onun tenine dokunmak, onun benim tenime dokunması o kadar doğru ve tamamlanmış hissettiriyordu ki!.. Saçlarıma vuran derin soluklarının üzerimde bıraktığı hissiyat bile yeterliydi kendimi ona teslim etmem için. Birkaç günde içime işlemişti her hareketi, her gülümsemesi, her bakışı. Daha önce hiçbir erkeğe yanaşmak istemeyen bedenim, bunu kabul etmeyen aklım onun yanında öyle arsızlaşıyor, onun için öyle yanıp tutuşuyordu ki kontrolü tamamen kaybetmiş gibi hissediyordum. Hayatımın hiçbir evresinde bu kadar plansız, rastgele davrandığımı hatırlamıyordum