"Babacığım." Korkak adımımı dış kapıdan içeri attım. Ses gelmeyince ayağı prangalı idam mahkûmları ile kolları zincirli kürek mahkûmları arasında gidip gelen ezik bir duruşla yürümeye başladım. Sağ elimin işaret parmağı ile salonun yarı aralık kapısını ittirdiğim zaman koltukta yan yana oturmuş Nehir, Sait ikilisi ve karşısında oturan annem, Rüzgâr ikilisi ile hararetle bir şeyler konuştuklarını gördüm. Kapıya yaslanarak beni fark etmelerini beklerken manikürlü tırnaklarımı izlemeye başladım. İki dakika geçmesine rağmen, hâlâ aynı hararet ile aynı konu hakkında konuşmaya devam ediyorlardı. Konu Furkan ve bendim. İsimlerimizi duyduğum zaman kulak kabartsam da yaslandığım kapı gıcırdayarak açılırken bilin bakalım yerde dizleri ve elleri üzerinde kim kendini rezil etmekle meşgul? "Bulut kı