Keyifli okumalar
Aradan uzun zaman geçmişti. Ezo kendi memleketi olan Diyarbakır'a ailesinin yanına dönmüştü. Eskisi gibi yüzü gülmüyor doğru düzgün odasından çıkmıyordu. Annesi Hacer Hanım bu duruma çok üzülüyordu. Annesi ne kadar dil döktüyse onu ikna edemedi. Büyük abisi Barzan onun bu haline daha fazla dayanamadı.
Üst kata çıkarak kapıyı çalacakken Ezo'nun ağlama sesleri gelmişti. Odaya girdiğinde kızaran gözlerle ona bakan kardeşine bakıyordu. Yanına gidip sımsıkı sarıldı.
"Ezo canımın içi nedir bu halin?"
"Abi sen haklıydın seni dinlemedim. Cezamı çekiyorum."
"Ezo ne cezası ne oldu?"
Derin bir nefes çekti. O anlar aklına geldikçe sinir krizi geçirdi.
"Cengiz beni aldattı. Biz onu askerde sanarken o hayatını yaşıyormuş."
Barzan onu hiç sevmedi. En baştan beri istemedi. Gördüğü ilk andan beri hep kavga etmişlerdi. Kardeşinin üzülmesinden çok korkuyordu. Ama ne yazık ki korktuğu başına geldi.
"Yapma bunu senin suçun değil onun karaktersizliği."
"Canım yanıyor nefes alamıyorum artık neden bunu yaptı."
Barzan ne yapsa da onu sakinleştiremiyordu. Gözyaşları aktıkça içindeki acıları döküyordu. Soluk soluk nefesler alıyordu. Odadaki eşyaları duvara fırlatıyor her yeri dağıtıyordu.
"Onu tanıdığım güne lanet olsun."
"Ezo sakin ol."
Gözyaşları akarken sinirlerine hakim olamıyordu. Ona ait ne varsa yakıp yığıyordu. Barzan kolundan tutup bir tokat attığında kendine gelmişti.
"Bana bak o it için tek bir gözyaşı damlası bile dökmeyeceksin. O seni kaybetti bir gün pişman olsa bile asla affetmeyeceksin."
"Yaşadığım sürece onu asla affetmeyeceğim."
Sakinleşmişti. Ayağa kalktı banyoya giderek elini yüzünü yıkadı. Aynaya baktığında kendine kızıyordu.
"Ağla ama kendin için seni bu kadar kırmana sen izin verdin."
Bu sözleri kendine kullandı. Çünkü kendini suçluyordu. Ona o kadar güveni vardı ki böyle bir ihaneti beklemiyordu. Gece gündüz onun için dualar ederken Cengiz ona ihanet ediyordu.
....
Cengiz yanındaki sevgilisiyle eve geldiğinde kapının üzerindeki satılık yazısını görünce domura uğradı. Ezo evi satılığa çıkarmıştı. Telefonu alıp onu aradığında, "Aradığınız numara kullanılmamaktadır." cümlesini duydu.
Alev öfkeyle, "Ne hakla bunu yapar." dediğinde Cengiz sinirden güldü. "Çünkü ev onun üstümdeki kıyafetler sana aldığım herşey onun anladın mı?" diyerek bağırdı.
Ezo ne varsa satmış herşeyi elinden almıştı. Kredi kartlarını bile kapatmıştı. Cengiz beş kuruş olmadan ortada kalmıştı. Alev bunları hazmedemiyordu. Bu kadın nasıl bunu yapardı." Bunun hesabını sorarım. "diyerek mırıldandı.
Ezo kendine geldikten sonra odaya geri döndü. Abisi hala odasında bekliyordu. Makyaj masasına geçip bakımları yaptıktan sonra abisine sarıldı.
" Abin her zaman yanında. "
Barzan'ın aklına misafir gelmişti. Asker arkadaşı akşam yemeğine gelecekti. Ezo bunu bildiği için abisiyle çıktığında babası kızına hayranlıkla bakıyordu. Asmin ablasına sarılıp, "Çok özledim ablam." dedi. Ezo saçlarına öpücük kondurdu.
Bahoz Ağa kızına sarıldığında, "Geçecek kızım." Gözleri dolarken dik durmaya çalıştı. Kapının çalmasıyla herkes gelene bakarken Ezo'nun bakışları sertleşti. Gelen kişi Cengiz'in sevgilisi Alev bunun ne işi vardı.
Ezo öfkeyle, "Senin ne işin var?" diye bağırmıştı. Alev korksa da belli etmiyordu. "Cengiz'in elinden aldığın hakları için geldim." dedi. Ezo bir anda kahkaha atmıştı. "Cengiz'in hakları? Hangi hakları acaba?" diye sordu. Alev kendini rezil etmişti.
"Bütün herşey bana ait kullandığı kartlar. Ev, araba ne varsa bana ait." Alev yutkundu. Bu kadar zengindi. "Beni sinir etme defol evimden." dedi. Tam konuşacağı zaman arkadan Cengiz'in sesi gelmişti. "Alev " diyerek bağırdı. Arkasına baktığında ona doğru gelen öfkeli adamı gördü.
"Bu araya gelmeni kim söyledi sana." diyerek bağırıyordu. Barzan aşağı indiğinde gür sesiyle korumalara seslendi. "Ahmet bak hele" onun sesini duyan adam içeri girdi. "Evimdeki çöpleri dışarı at" dediğinde Alev öfkeyle, "Ne diyorsun sen ya," diyerek sesini yükseltti.
Barzan üstüne yürüdü. Alev korkudan Cengiz'in arkasına saklandı. "Bana bak kes sesini." diyerek bağırdı. Ahmet kolundan tutup ikisini de kapıya atmıştı.
Cengiz derin bir nefes çekti. "Seninle işim bitmedi daha." dediğinde sinirden dişlerini sıkmıştı. Taksi geldiğinde binip eve geldiler. Cengiz küçük bir ev tutmuştu. Alev eve bakıp söylendi.
"Mırıldanmayı kes beğenmiyorsan kapı orada." dedi. Alev ona baktığında Cengiz'in pişman olduğunu gördü. "Benimle olmaktan nefret ediyorsun değil mi? Hatta pişmansın." dedi. Cengiz'in sabrı taştı. "Evet pişmanım beni oyuna getirdin. Ama sanma ki uzun sürecek herşeyin bir zamanı var." diyerek tehdit etti.
"Sen hala onu seviyorsun?" diye bağırıyordu. "Evet onu seviyorum hayatımın sonuna kadar da seveceğim." dediğinde sinirden kıpkırmızı oldu. Gözyaşları akarken, "Git başka bir yere orada zırla çekemem." diyerek söylendi.
.....
Ezo onların gidişinin ardından derin bir nefes çekti. Kalbi çok acıyordu. Kimin acımaz ki yıllardır sevdiği adamın başka bir kadınla hayat yaşaması zoruna gidiyordu. Artık o ölse bile umrunda değildi.
Barzan yanına gidip," İyi misin?" diye sorduğunda gözleri dolmuş kardeşine bakıyordu. Çok sessizleşti. "Abi ben iyi miyim? Yoksa değil miyim? İnan ki bilmiyorum ama içimden bir şey ölüyor." dedi.
"Senin misafirin gelmedi." diye sorduğunda abisi gülümsedi. "Yarın gelecek uçağı kaçırmış." dedi. Asmin çayları getirdi. Çayları içtikten sonra herkes uyumaya gitmişti.
????
Ezo sabahın ilk ışıklarında uyanmıştı. Başında inanılmaz ağrı kalbinde acısı vardı. Üstünü değiştirip odasından çıkarken yengesine denk geldi. Dilan sürekli midesi bulanıyordu. Ezo endişeyle, "Yenge iyi misin?" sormaya kalmadan Dilan bayılmıştı.
Ezo korkuyla,"Abi,abi kalk" diye bağırıyordu. Onun sesiyle bütün konak ayağa kalktı. Barzan yataktan fırlayıp odadan çıktı. Karısını yerde görünce endişeyle,"Ne oldu?" Gözleri kardeşine bakıyordu.
"Bilmiyorum aniden bayıldı." dediğinde abisi karısını kucağına alıp arabaya koyduğunda Ezo da binmişti. "Ne olacak o gububet kadın yüzünden stres yaptı." Hacer Hanım'ın dedikleriyle Barzan öfkeyle bakıyordu.
Hastane önüne gelince kucağına alıp içeri koştu. "Doktor yetiş" Hemşire sedye getirdiğinde acil müdahale odasına alındı. Barzan'ın kalbine bir hançer saplandı. Sevdiği kadına bir şey olmasında çok korkuyordu.
...
Nihayet normal odaya alınmıştı. Ama doktor kan tahlili istemişti. Dilan gözlerini açarak," Barzan "dedi. Karısının sesini duyunca ellerine öpücük kondurdu. Hacer Hanım odaya girince Dilan ona bakıp ağlıyordu.
" Kızım ağlama " diyordu. Ama kimse içindeki yangından haberi yoktu. Gözyaşları tükenmek bilmeden akarken Hacer Hanım'ın gözleri doldu. Kızı gibi seviyordu. Dilan kimsesizdi. Anne ve babası yanında değildi.
"Anne benim çocuğum olmayacak biliyorsun eğer." Hacer Hanım onun ne demek istediğini anlamıştı. "Sakın buke öyle bir şey olmayacak benim tek gelinim sensin o gudubet kadının kızını asla almam." dedi. Bu da onun son sözüydü.
Ezo neler olduğunu tahmin etmişti. Bunun da çaresine bakacaktı. Doktorun içeri girmesiyle tüm bakışlar ona döndü. Barzan'ın kalbi korkutan hızlanırken doktor gülümsedi.
" Dilan hanım iyi misiniz? "diye sorduğunda başını salladı. Doktorun bakışları korkudan ona bakan adama dönerken bir kez daha güldü.
" Sonuçlarınız temiz yalnız bu saatten sonra kendinize iyi bakın en azından bebeğiniz için. "dediğinde herkes öyle bir şok yaşadı ki Dilan şaşkınca," Nasıl yani ben hamile miyim? "diye sordu.
" Evet 3 aylık hamilesiniz "dedi. Barzan sevinçle doktora sarıldı." Allah ne muradın varsa versin doktor. "dedi. Ezo yengesine sarılarak," Tebrikler yenge sağlıkla gelsin inşallah "dedi.
Hacer Hanım zılgıt çekeceği zaman Ezo buna engel oldu." Ana burada değil konakta çek "dediğinde Hacer Hanım ne demek istediğini anlamıştı. Barzan karısının alnından öpmüştü.
" Sen benim başıma gelen en güzel hayalimsin. "
Bölüm sonu