DENİZ;
"Bundan sonra ne olacak?"
Sorumla beraber gülümseyerek bana baktı. Biraz net olmak istememde bir şey yoktu. Biraz önce yapıştığım dudakları ıslaklığıyla bana göz kırpıyordu.
"Ne olmalı?"
Sesine gülümsedim. Bizimkilerin yanından ayrılıp yan yana yürümeye başlamıştık. Bir adım yanımda yürüyor ve oldukça bana bakmaktan kaçınıyordu.
"Sena."
"Efendim."
"Niyetim iki gün oyalanıp seni yüz üstü bırakmak değil. Bir kere o eli tuttum, bir kere o dudakları öptüm. Artık ne başkası tutar o eli ne de başkası öper o dudakları."
Bana bakıp kaşlarını çattı.
"Pardon da bu nasıl üslup? O el demeyeceksin. Bu elleri diyeceksin! Ben tutamıyorum sen tutuyor musun yani?"
Kahkaha attığım öylece durup bana baktı.
"Hayır hanımefendi. Ne benim elim ne senin elin. İkiside başkasına haram!"
"Hah! Şim
