bc

YUNUSLARDA SEVDA

book_age12+
1.2K
FOLLOW
3.2K
READ
dark
possessive
others
goodgirl
heavy
serious
mystery
city
crime
love at the first sight
like
intro-logo
Blurb

Kayseri'de görev yapan polis asayiş yunuslar timinde görevli Deniz Sezgin.

Kayseri'de görev yapan narkotik şubede görevli İz Sena Yunat.

İki birbirinden habersiz polis memuru, birbirinden habersiz iki insan ve onları bir araya getiren bir olay.

Sena'nın en büyük hayali olan yunuslara tayini ile ikilini hayatı tamamen değişecekti.

Hem devresini emde hayat arkadaşını bulmuşlardı.

Yunusların sevdası.

"Unutma İz; biz zalime Yavuz, mazluma Yunus olacağız."

chap-preview
Free preview
BÖLÜM 1
İZ SENA YUNAT; "Anlaşıldı komiserim." Telsizden gelen anonsa göre olay yerine gitmiştik fakat kimse yoktu. Bu meslek için fazlaca gördüğümüz durumdu bu. Güldüm. Şaşırmamıştım aslında. Dönüp yanımda oturan Berkay'a baktım. "Yine iş kalmadı ha?" "Kalmadı valla Sena. Ama alıştık işte." Onu onayladım. Geri dönerken arabayı kullanmayı sevdiğim için bol hız yapıyordum. Mesleğe ilk girişimi hatırladım. Hassasa verilmiştim ve sadece bekleme görevim vardı. Şimdiyse olay olmadığı için üzülüyordum. Liseden sonra polis meslek yüksek okuluna hazırlanmış ama iyi yapmama rağmen kazanamamıştım. Bunu yediremeyerek iki yıllık bir bölüm okumuş ve bu sefer de polis eğitimi için pomem sınavına başvurmuştum. Güzel tarafı ise onu kazanmış olmamdı. En büyük destekçim annem olmuştu. Ah! Polis olmamı dört gözle bekleyen babamı da unutmamalıydım. Kendi gibi polis olmamı çok istiyordu. Ve ben de bunu gerçekleştirmiştim. 6.yılımı geride bırakmıştım. 2 yıl hassas şimdiyse narkotikte görevliydim. Ama tabi ki büyük hayalim babam gibi yunus olabilmekti. Olacağıma da inanıyordum. Yanımda olduğunu unuttuğum devrem; "Sena yarın için heyecanlı mısın?" Ah yarın! Büyük bir operasyon için hazırlanıyorduk ve yarın bu operasyon gerçekleşecekti. Buranın en büyük barlarından birine baskın olacaktı ama önce bunu kanıtlamamız gerekiyordu ve ben bu kanıtı içeride bir müşteri gibi bulacaktım. Tabi tam müşteri de denmez ama. "Ne için? Hangisine yani? Operasyona mı role mi?" "Bilmiyorum ikisi de?" "Heyecanlıyım. Umarım her zamanki gibi biz başarırız." "Başarırız." Berkay'a gülümsedim. Ve şubeye girdim. Arabayı park edip indiğimizde bizim yunusların burada olduğunu gördüm. Ne kadar tanışmak istesem de bir türlü denk gelememiştik. Şimdiyse sonunda tanışabilecektim. Ya da tanışamayacaktım. Aceleyle motorlara binip giden ekibe baktım. Yine suratımı asıp şubeye girdiğimde Kemal komiser ile göz göze geldim. Çocukluğumdan beri tanıdığım Kemal amcam bana selam verdi. Bende selamını alıp ona ilerledim. "Yine tanışamadın Sena?" "Sormayım komiserim. Bir nasip olmadı ya." "Üzülme güzel bir haber vereyim" Heyecanla ona baktım. O da güldü. Odasına yürürken peşinden ilerliyordum. Odasına girer girmez kapıyı kapattı. "Yarınki operasyonda Asayişle berabersiniz." "Ne?" Güldü. Ve kafasını salladı. "Şimdi ciddi ciddi yunuslarla beraber bir operasyon mu yapıyoruz şu an?" "Evet." "Allah'ım çok şükür." Kemal amca bana gülerken bende gülümsedim. Tam ayaklanıp giderken; "Dur deli kız nereye? Daha diyeceklerim bitmedi." "Ah bitti sandım komiserim." "Biliyorsun ki pazartesi günü birimler arası atama var." "Evet." Yüzümü düşürdüm. Bunu da kaçırmıştım. "Eğer yarın iyi bir operasyon geçirirsen özel dilekçe yazıp senin yunuslara geçmeni isteyeceğim." "Ne? Gerçekten mi? Yemin et Kemal amca. Vallahi desene bir." Bana kahkaha atarken heyecanımdan yerimde duramayacak gibiydim. "Valla Sena. Valla. Söyledim. Olumlu baktıklarını söylediler. Zaten motor kullanmayı biliyor oluşun senin için avantaj ama yine de çıkarsa kısa bir eğitim alırsın." "Ohoo komiserim eğitimde ne var ya? Oraya geçeyim de uzun eğitim de olur." O bana gülerken ben mutlu mutlu çıktım. Kendi masama giderken acayip heyecanlıydım. Yarınki işi elime yüzüme bulaştırmadan yapmalı ve sonunda istediğim işe kavuşmalıydım. Bunun heyecanıyla günün nasıl geçtiğini bile anlamadım. Evime geçtiğimde hemen telefona sarıldım. "Alo babacığım." "Sena'm. Günün nasıl geçti?" "Çok güzel baba sana bir haberim var?" "Noldu deli kız? Başına bir iş mi açtın yoksa?" "Yok baba ya. Neden hep böyle düşünüyorsun?" Ben kıkırdarken babam; "En son sana haberim var dediğinde operasyon sırasında zanlıyı kovaladığın için düşüp omzunu çıkartmıştın çünkü." "Aman baba. Unut onu. Unut. Bir anlık hataydı o." "Aynen kızım. Zaten düşmeden merdiven sana düşeceksin demeliydi merdivenin hatası." İkimizde kıkırdarken sordu; "Şaka bir yana hayırdır ne oldu?" "Yarın bir operasyonum var ve eğer başarabilirsem Kemal amca yunuslar için dilekçe yazacakmış." Babam bir anda güldü. Hatta uzun süre güldü. "Ya baba niye gülüyorsun?" Somurtarak sorduğum sesimden belli olabilirdi. "Kemal bunu sana heyecanlan diye demiştir. Sen heyecanlı olduğun işleri yapamazsın ki. Ne kadar istediğini ölçüyor." "Başaracağım baba. Senin ile beraber çalışamadım ama senin yerinde ben de çalışacağım." DENİZ SEZGİN; "Kardeşim hadi ama alt tarafı beni yeneceksin." Bizimkiler kahkaha atarken bende onlara katıldım. Elindeki konsolu fırlatan Kaan bize bir bakış atıp mutfağa geçerken hala arkasından gülüyorduk. Sürekli seni yeneceğim deyip yenemiyordu. Ve böyle de elimize düşüyordu. Geri geldiğinde sustuk. "Onu bunu bırakın da yarınki görevde kimler var?" Ofladım. "Ben." Herkes bu sefer bana güldü. Asayişi çok seviyordum ama işin içine narkotik girince iş uzuyordu. Ve eve dönüşümüz de uzuyordu haliyle. Kaan; "O zaman Deniz ve Meriç, ben ve Ezgi. İki ekip varız." Meriç; "Öyle abi. Çünkü yarın Türkiye geneli denetlemeler var ya hepimizi bir girişe yazmışlar. Sizde gidince biz komple bölündük." Kafamı salladım. Ezgi gülümseyerek bize baktı. Bu kızdaki iyimserliği hala çözememiştim. "Hayırdır Ezgi?" "Ben operasyondan çok meşhur Sena'yı merak ediyorum." Yüzümü buruşturdum. Böyle tabirleri sevmezdim. Sena kim? "Sena kim? Neresi meşhurmuş bak ben tanımıyorum." Herkes şaşkınca bana dönünce sıkıntının bende olduğunu anladım. "Gerçekten Sena'nın adını duymadın mı?" "Hayır. Meraklandım ama kimmiş?" Ezgi heyecanla omuzlarını dikleştirip; " İz Sena Yunat. 26 yaşında. Boyu 1.76. bizim yunuslardan emekli olan Ali Yunat'ın kızı. Ayrıca abisi Edirne de 2.sınıf emniyet müdürü. Kadın burada narkotikte sürekli başarı elde diyor bununla beraber okuldan birincilikle mezun olmuş. O geldiğinden beri toplam uyuşturucu kullanımı ve satışı %12 civarında gerilemiş." Şaşkınlıkla Ezgi'yi dinledim. "Ali abinin kızı yani." Meriç; "Burada sadece buna mı takıldın Deniz? Gerçekten mi?" Haklıydı. Okuldan birincilikle mezun olmuştu. Bu hem şaşırılası hem de gurur verici bir şeydi! Hemen Ezgi'ye döndüm. "Bunları biliyorsun çünkü?" Ezgi yerinde kıpırdanırken bakışlarımı çekmedim. "Biliyorum çünkü birincilikle mezun olduğunda ilk tercihi yunuslarmış ama bazı sebepler ve bizdeki doluluk ile beraber olmamış. Hassasa gönderilmiş. Hizmet süresini bitirir bitirmez yine yunuslar için istekte bulunmuş ama bu sefer de narkotiğe gitmiş." Kaan; "Çok saçma. İlk isteğinin olması lazımdı." Ezgi bilmişlikle; "Evet ama narkotiğin müdürü Sena'nın babasının devresiymiş. Haliyle sözü geçmiştir." "Anlamıyorum neden babası geçmesini istememiş ki?" Meriç'e katıldım. Neden kızını engellemek istemişti ki? "Orasını bilmiyorum." Hayret! Telefonum titreyince ona baktım. Yine kardeşim başını belaya sokmuş olmalıydı. Telefonu açıp annemle konuşmak için odama geçtim. Bizimkiler içeride kalmışlardı. Bu evde dördümüz yaşamıyorduk. Bu ev benimdi ama üçüyle de yakın arkadaş olduğum için sürekli burada olurlardı. Annemle konuşurken yanılmamıştım. Yine kardeşim mahallede biriyle kavga etmiş ve karşı taraf şikayetçi olmuştu. Onula uğraşıp hallettiğimde saat çoktan biri geçmişti. İçeri geçtiğimde sadece Kaan'ın kaldığını gördüm. "Gitti mi bizimkiler?" "Meriç'i eşi aradı. Annesindeymiş beni al diye. O da giderken Ezgi'yi ben bırakırım dedi. Beraber gittiler." "Ah anladım." Bizim ekip toplam 8 motordu. Haliyle 16 kişiydik. Ama biz sadece dördümüz çok iyi anlaşırdık. Belki bunun sebebi Kaan ve benim polis okulunu beraber okumuş olmamızdı. Ona döndüm. "Ee reis bu gece evdesin?" "Artık böyle oğlum." "Hadi canım. O niyeymiş." "Öyle çünkü aman neyse çünküsü bende kalmalı." Ona baktım. Benden hayatta sır saklamazdı ama bunu böyle olsun istiyorsa ona saygı duymalıydım. Kaan; "Sena hakkında ne düşünüyorsun?" "Sena mı?" "Narkotikteki." "Ha. Ne düşünmem gerekiyor. Bence egoist biridir. Yani hem birincilikle okul bitir hem baban sevilen sayılan bir polis olsun hem de abin emniyet müdürü olsun. Yok abi o kızın gözü fazla havadadır. İyi ki yunuslara gelmemiş yoksa anlaşamazdık." "Tanımadan ön yargılı olmamalısın." "Bence sen fazla iyimsersin." Kaan; "Yarın görürüz." Durup ona sırıttım. Bunda da ben haklı çıkardım. Her zamanki gibi. Ve cevabımı verdim. "Aynen yarın görürüz." Bölüm Sonu - KÜBRA 

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

KIRIK ANILAR MAHZENİ

read
1.8K
bc

GECE GÜNEŞİ

read
2.2K
bc

O KIZA ŞİMDİ BAK

read
4.3K
bc

Zor Ajanlar

read
1K
bc

PRENSİN KORUMASI

read
9.0K
bc

KARANLIĞIN GÖLGESİ

read
2.5K
bc

GİZ

read
7.0K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook