Korkuyla baktım Yekta'ya, kalp atışlarım hızlanmıştı sanki. Yekta öfkeyle bakıyordu doktora, yumruğunu sıkınca gerilmeye başlamıştım. "Ne demek zehirlenmiş doktor, ne demek bu?" Gözleri öfkeyle irice açılmıştı. "Biri belli ki Oylum hanıma azar azar zehir vermiş, iyi ki bu durumu hemen fark etmişsiniz, yoksa çok geç olurdu!" Benim burada düşmanın falan yoktu ki, sadece Yekta ile aramız kötüydü, o da düzelmişti. "Peki ne yapacağız, zehri tamamen vücudundan attı mı ki? Bize bir yol göster doktor!" Endişeliydi, beni korkutan da bu hali olmuştu zaten. "Bir ilaç yazacağım, onu biraz kullanınca tüm zehri atar. Bir de serum yazacağım," dedi eline reçete alırken. Bu devirde el yazısıyla reçete mi kalmıştı, ama konu Yekta olduğu için alması kolay olurdu. Doktor giderken Yekta onu yolcu etti