ÖMÜR’DEN… Çadırdaki yatağıma yatmak üzereydim ki bir ses duyuldu. “Törpü birkaç günlüğüne buradaki çalışmana ara vermen gerekecek.” Saate baktım. Gece 11’e geliyordu. Çadırın fermuarını açtım. “Sebep?” “Görmeni istediğim bir şey var. Tarihi bir şey?” Gözlerimi kıstım. Bu kedi yavrusu bana görmeni gerektirecek bir şey var diyorsa iki kere düşünmeli. Siz şimdi bizim Önce Yozgat sonra Antep ve nihayetinde Adıyaman’daki maceralarımıza tanık oldunuz. Lakin kazın ayağı öyle değil. Zeugma’ya geldikten sonra Niğde’de bir freskin incelemesini yapmam gerektiği için demeyeceğim sadece bu kedi yavrusunu rahatsız etmek için Anadolu’da ne kadar antik kent varsa dolaştırmaya başladım. Günü birlik. Yeraltı kilisesine gittik. En ifrit olduğum şeylerden biri fresklerin üzerine sevdiğinin adını kazıya