Bu kurgudaki kişiler, yerler, kurum ve kuruluşlar hayal ürünüdür. Gerçeklerle ilgisi yoktur.
“Ya sen kişisel olarak gelişmeden nasıl asker oldun Allah’ın manyağı” diye bağırdı.
Dinlemedim.
Gecenin bir körü Gaziantep ili Nizip ilçesi Belkıs köyüne gideceğim diye yola döktü her birimizi manyak karı. Allahtan arazi aracımız vardı. Panter bu işi verirken birde yeni nesil prototip olan arazi araçlarından tahsis etmişti. Bizde bu araçla normal yollardan değil dağ yollarından gitmeye karar verdik. Kuşlar hem aracın performansını test etmek istediler. Hem de törpü itiraz etti.
Bence dağ yollarından gitmek için çok yeterli bir sebep.
Tabi dağ yollarında dikkatimizi çeken bir grup olunca aracımızı durdurduk. Çevre emniyeti aldık. Gezenler bizim çocuklardı. Devriye atıyorlar. Lakin törpü bunu bilmiyor. Biraz TSK’nın suyundan içme vakti geldiğine inanıyorum.
Bana bağırma nedenine gelince bir kayanın dibine sözüm ona saklanma harekâtı yaptırım. İki saattir çıkmasına müsaade etmiyorum. Kuşlar ve İbo çevre taraması diye gitti. 200 metre ileride uyuyorlar çünkü bu manyak kadını bulacağız diye dün gece uyumadı aslanlarım. Onlar gelince de ben gidip uyuyacağım.
“Sana diyorum anlıyor musun beni?”
“Tut biraz” dedim.
“Daha ne kadar tutayım en son iki saat önce tut dedin müşkül durumdayım” dedi.
“Operasyonun ortasında senin çişini düşünemeyeceğim için üzgünüm hanım efendi.”
Evet çişi geldi ve iki saattir tutuyor.
“Sürüne sürüne şu kayanın dibine yapar gelirim görmez kimse”
“Olmaz dedim. Etraf insan dolu”
“Mesanem de idrar dolu onu ne yapacağız?”
“O kadar su içmeseydin”
“Yahu deli misin divane misin bu çok insanı bir hal değil mi be adam” İçimde bir yerlerde bu kadına ifrit olan bir taraf vardı.
“Ben tutuyorum”
“Sen askersin?”
“Yani?"
“Dayanıklı olman normal”
“Sen de dayan.”
Kıvranıyordu.
“Bak kedi yavrusu olacaklardan mesul olmayacağım” kalkmaya çalıştı birden kolundan çektim.
Üzerime doğru sendeledi. Sonra bir şey oldu. Sıcak sıcak ılık ılık bir şey.
“Ohhh yarabbim çok şükür dünya varmış be” dedi.
“Sakın” dedim. Sırıttı
“Ben sana dedim kedi yavrusu müşkül durumdayım dedim”.
Kafamı eğdim. Kadın olduğu gibi üzerime işemişti. Suratıma bakıp gevrek gevrek konuştu.
“Bundan sonrasını sen düşün.”
Çok konuşan bir tarih profesörü ile az konuşan bir yüzbaşı karşı karşıya gelirlerse. Bununla da yetinmeyip yüzbaşının son zamanlarda aldığı en keskin emir profesörü korumak olursa? Hatta hayat dalga geçer gibi aslında yollarını dört yıl önce kesiştirmişse? Jaguar timinin de dediği gibi seven sevdiğinin üzerine işeyip onu işaretlesin!