EBRU’DAN…
“Eve gelmemiz şart mıydı? Ofis diye anlaştık”
Tam bir saattir homurdanıyorum ve aldığım karşılık söylediğim her cümleye ya kıkırdama ya gülümseme.
“Sedat benim burada ne işim var?” diye sordum. Tam da Harun Silahtar’ın kapısının önündeyim.
“Yavrum dedim ya annem ofis olmaz eve getir kızı dedi diye”
Böyle olur olmaz yerde bir laf ediyor yemin ediyorum mala bağlıyorum. Yavrum ne ya? Daha da önemli soru ben niye ota boka erir hale geldim.
“Ufff Sedat uff” dedim ve kıkırdadı. Hayır kırk bir yaşında adamsın. Kıkırdamak ne ya. Birde öyle seksi oluyor ki sinir oluyorum. Boy pos desen. Ne diyorum anasını satayım. Şirazeden çıktım resmen.
Zile bastı. Yemin ediyorum sanki görücüye çıkıyorum öyle bir heyecan bastı beni.
Kapı açıldı hem de bizzat Harun Silahtar tarafından.
“Ohoo gel
