EBRU’DAN…
Elimdeki baklava kutusuna baktım. Derin bir nefes çektim ve kapısını tıklattım.
“Gel” komutu ile başımı uzattım.
“Gelebilir miyim?”
“Hiii o nasıl soru şu an seni görmek nasıl iyi geldi benim mal oğlanların testesteron kokusunu çekeceğime içime çiçek kokusu çekerim” dedi. Ayağa kalkarak. Yahu bu adam nasıl bir adam anlamıyorum. Kadına verdiği değere bakakalıyorum. Harun Silahtar klonlansın çoğaltılsın. Bazen Sedat’tan çok özlüyorum. Duymasın tripli sevgilim. Çünkü özlememe fırsat vermiyor. Dakikasında götümde.
Koskoca profesör oldum şu adamın bana hissettirdiği değeri herhangi bir Üniversite’de hissetmedim.
“Dedim ki daima Harun babam mı bana bir şeyler alacak. Bir kerede ben gidip acı kahvesini içeyim.”
Gülümsedi.
“Hala anlamadı değil mi benim mal oğlum?”
“Hayır Üniversi
