VEDAT’ TAN… İKİ GÜN ÖNCE… Sedefimi koltuğa yatırdım. Önce alnını sonra ayık olsa hayatta izin vermeyeceği dudaklarını öptüm. Silahtar yapısının İstanbul’daki elemanlarından bir kadını yanına bırakıp sıkıca tembihledim. Uyanmadan evden çıkacak, gözünün önünden ayırmayacak, nereye gitse haber verecekti. İbo’nun düğünü vardı ve düğüne katılmadan halletmem gereken birkaç iş. Önce Ankara’da randevu aldığım psikiyatri kliniğindeki doktor hanımla görüştüm. Bana bu kadar ciddi bir durumun seanslarla tedavi edilemeyeceğini ve mutlaka yatış yapılması gerektiğini söyledi. İyi de ben hayatımın ışığını nasıl ikna ederim? Durumun ciddiyetini anlayınca içim sıkıştı. Psikiyatrik tedavi demek bir sürü ilaç demekti. Ya o ilaçlar yüzünden unutursa beni? Peki o hastanede yatarken ben ne yapacağım? Nasıl