2
Birkaç dakika boyunca ekranın karşısında donup kaldım. 1 Milyon takipçisi olan Boran Reis mahlaslı Boran isimli iş adamı gerçekten mesajlarıma cevap vermişti. Kalp atışlarım hızlanırken heyecanım tavan yapmıştı.
Beni deli sanmıştır. Deli taklidi mi yapsam?
Sonradan babası gil gibi mafyalığa soyunan kocam olacak hayırsız Çetin bu yazdıklarımı görse ‘iyi ki seni terk ettim ruh hastası kadın’ der ve haksızken haklı duruma geçebilirdi. Ama ben de ona ‘sen beni terk ettiğin için ruhum şifayı kaptı’ derim.
6 ayda terk edilmek ne demek ya! Hangi ara sıkıldın? Ya bari beni tercih ettiği kadın kim, onu öğrensem. Bulursam ikisinin yanına bırakmam. Hafiye tutmuştum. Bakalım Çetin efendi mahkemelerde boy boy fotoğraflarını gördüğünde ne yapacak.
Boran Reis:
Bu mesajları gerçekten bana mı attınız? Kimsiniz?
Yanlışlıkla attım desem yer mi acaba? Sonra dalgasına vurmaya karar verdim. “Aşkı arayan yaralı bir kadın desem yeterli olur mu?”
Bir süre cevap gelmedi. Strese girmiştim. Ciddiye alınmadım herhalde. Zaten neyimi ciddiye alacak. Fake hesaba cevap vermesine şükür.
Aha yazıyor! “Kelepçeli pp… Abuk subuk tacize varan mesajlar… Senin gibi sahte hesaplarla uğraşacak vaktim yok.”
Bu attığı mesaj tam bir hayal kırıklığıydı. Hayır yani ne bekliyorsam? Adam ‘gel seni düzeyim’ dese daha mı iyi olacaktı? Dertsiz başıma dert arıyorum resmen.
Yaz kız Zerya. “Benimle uğraşman gerekmiyor zaten. Sadece senin gibi kaslı erkeklerin ilgimi çekmediğini belirtmek istedim.”
At yalanı silksinler inananı. Kaslarına dibim düştü deseydim keşke. Ama o zaman gurur yapmaz ve bana yazmazdı ki…
Bingo! Yazıyor… Ne diyecek acaba.
Boran Reis: Hani düşmüştün? Peki o zaman neden beni meşgul ediyorsun?
Çok bey efendi adammış. Ben olsam küfrederek siktirnameyi eline vermiştim. Çetin olsa hemen köprü inşasına başlardı. Kesin bulduğu kadın sürtüğün biridir.
Yazmaya başladım. “Kocam beni bir sürtük için terk etti de… Kafamı dağıtmak için birilerine mesaj attım,” ve durdum.
Yazdığım mesaja tekrar baktım. Hemen sildim. Oldu olacak tüm hayat hikayemi bir fenomene anlatayım. Gerçi fenomen değil. Tam olarak ünlü bir iş adamı demek daha doğru olur.
Yeniden yazdım. “Sadece eğlenmek için.”
Boran Reis: Anladım. ‘Kol kasların şişmeyse aletinin de bir şeye benzemediğine eminim. 1 Milyon kadın takipçilerini aldattığın için seni dava edeceğim’ diye yazmışsın. Sanırım eğlenceden kastın bel altı. Ama eğlenmek için daha iyi yollar da var.
Utançla ekrana baktım, görmeyeceğini sanarak baya saçmalamışım. Elin adamının aletinden bana ne? Kocamın aletinden ne hayır gördüm ki başkasının aletinden medet umayım.
Sen akıllanmazsın Zerya. Çetin ile üç ayda tanışıp evlenmeye karar verdiğimde annem bana demişti de inanmamıştım. Gerçekten ben de akıl yok. Raporsuz deliyim.
Madem deliyim, devamke.
“Hemen de yatağa lafı getir. Hepiniz aynısınız ?♀️”
Tribimi atarım.
Yazıyor. Baya da döşüyor herhalde. Yaz yaz bitmedi. Hahh geldi. “Ben sana yatak mı dedim? Asıl senin eğlenceden anladığın yatak olmalı ki, öyle anladın. Bu arada sevgili hayranım, hakkımda bilmediğin çok önemli bir şey var. Ben tanımadığım kadınlarla takılmam.”
Çokta uzun yazmamış. Eli yavaş herhalde. Eli yavaş olanın yatakta performansını hiç düşünemiyorum bile…
“Şu an tüm hayallerim suya düştü. Aradığım tutkulu aşkı sende bulurum sanmıştım (zırıl zırıl ağlayan emoji)”
Boran Reis: Ağlama. Seni becerecek kimse yok mu? Çok mu çirkinsin?
6 aydır beceren ama beni orgazm edemeyen bir kocam vardı da… Ne yaparsın şerefsiz çıktı. Bunu kendime saklayıp en cringe tepkiyi verdim.
“Çirkin mi? Benimle düzgün konuş yoksa seni 1 milyon takipçine rezil ederim.”
“Ne Yani, sana çirkin dedim diye mi bu tantana?”
“Evet. Ben çirkin değilim. Hem ne demişler??? Yüzü güzele kırk günde doyulur, götü güzele kırk yıl doyulmaz. Benim ikisi de güzel. O yüzden benimle düzgün konuş. Ayağına gelen fırsatı kaçırma Boran ağam.”
Fotoğraflarından birinde aşiretiyle selfie çekilmişti. Hem ağa hem iş adamı hemi de kaslı. Aşiret paket dedikleri böyle olsa gerek.
Yarım saat boyunca cevap gelmeyince dudak büktüm. Kocam beni bırakmış, elin adamı mı kahrımı çekecek?
Ve bir anda yine bildirim sesi geldi.
“Tamam, nasıl konuşmamı istersin hem yüzü hem götü güzel olan gizemli kişi?
“Ne götü ya? Götümüm güzel olduğunu nerden biliyorsun?” Etrafa baktım. Evin içindeyim. Hesabımda fake… Noluyor ya?
“Eee sen dedin ya benim götüm güzel diye ? “
Yazdıklarıma baktım. Allah benim iyiliğimi versin. Gönlü yazacağıma götü güzel yazmışım. Önce alet, sonra göt… Sırada ne var?
“Ehehehe şey gönlüm demek istemiştim. Otomatik klavyenin azizliği diyelim. Bu arada cidden kaslarının gerçek olup olmadığını merak ediyorum.”
Çetin’in kasları gerçek değilmiş. Protein tozunun eseriymiş. Bunu da kendime sakladım. Boşanma davasında bunu da dosyaya ekletsem mi?
“Tabi ki gerçek, istersen bir gün görüşebiliriz. Dokunup şişme mi gerçek mi olduğunu kendin anlarsın.”
Ohaa! Resmen buluşalım diyordu. Görüşmeye hemen atlasam hafif biri sanacak. Ki şu an tamamen aranıyorum. Ama onun bunu bilmesine hiç gerek yok.
“Seni tanımıyorum. Sırf ünlü bir iş adamısın diye seninle görüşemem.”
“Sen bilirsin. İyi geceler.”
Küstü. Off ya… Hemen kabul mü etseydim?
“Bu kadar çabuk mu pes ettin? Bir kadını kırk kişi ister ama bir kişi alır Boran ağa…”
Tabii ki cevap vermedi. Ne diyecek ki, tanımadığım bir kadının peşinde koşayım, evet haklısın falan mı?
Mesajlarımızı tekrar okuduktan sonra, telefonu yavaşça masanın üzerine bıraktım. Tanımadığım biriyle yazışmak beni heyecanlandırmıştı ama aynı zamanda da korkutmuştu.
Ya katilse?
‘1 milyon takipçili fenomen katil, kadın hayranlarıyla seviştikten sonra onları öldürdüğü ortaya çıktı.’
‘Uyu Zerya! bu gece saçmalama kotamı doldurdum.’ diye kendime söylenerek uyudum. Ahh bir de Çetin’e sövmeyi ihmal etmedim. Çükü o kadının içindeyken kırılır inşallah!