PINAR
Sayılı gün çabuk geçiyor büyük gün gelip çattı yarın şehir hastane proje ihalesi açılıyor. Benim için dönüm noktası olacak bu şirketi ayakta tutmaktan başka çarem yok. Kaybedersem her şey ellerimden kayıp gidecek tek umudumu elimden almaya çalışmalarına izin veremem evraklara son kez göz gezdirirken. Bora içeri telaşla girdi odanın içinde volta atmaya başladı
“ortada deli gibi dolanıp durma ne olduğunu söyleyecek misin? “
“ Pınar bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum “
Saçlarının arasına parmaklarını geçirip karıştırdı
“ beni delirtme de söyle ne oldu? “
“ fabrikada yangın çıkmış “
“Ne zaman? nasıl? “
“ mesai saatleri içinde olmuş “
“ birine bir şey oldu mu? “
“ erken fark etmişler kimse yara almadan kurtulmuş “
“ ohh.. en azından kimseye bir şey olmamış “
“ yangını kendi imkanları ile söndürmeye çalışmışlar ama yangın hızla yayılmış itfaiye gelmesi uzun sürmüş yangını söndürmek uzun zamanlarını almış malzemeler, fabrika büyük hasar gördü kullanılamaz halde “
“ önemli olan kimse zarar görmemiş peki neden yangın çıkmış? “
“ kimse bilmiyor ama “
Durdu
“ aması ne Bora? “
“ gelen ekip kundaklama olduğundan şüpheleniyor net bilgi rapor çıkınca belli olurmuş “
Dediğinde aklımda gelen çantamı alarak hızlıca odadan çıktım arkamdan seslenişine aldırış etmeden arabaya bindim kimin yaptığı tahmin etmek zor değil. Ofisine doğru yola çıktım artık çoktan haddini aştı..
Arabayı ani fren ile şirketin önünde durdum içeri girmemle odasının nerede olduğunu öğrendim asansörle bulunduğu kata çıkmak istedim.
“ bu lanet şey daha hızlı gitmiyor mu? “
Asansöre birlikte bindiğim insanlar deli gözü ile bakmalarına aldırışı etmedim. Sonunda bulunduğu kata geldim odasının önüne beni karşılayan kişiyi içeri girmem için bir de randevu almam gerektiğini söyledi. Onu es geçtim beni durdurmak istedi bir hışım ile içeri girdim odasının kapısı sertçe duvara çarptı.
“ efendim engel olmak istedim “
Telaşla söylerken beyimiz arkası dönük olduğundan çıkması için parmağıyla işaret yaptı önüne dönme zahmetinde bile bulunmuyor
“ sen kendini ne sanıyorsun? tehditlerine boyun eğeceğimi korkup ihaleden geri çekileceğimi mi? Yanılıyorsun benim kim olduğumu nasıl biri olduğumu bilmiyorsun asla vazgeçmeyeceğim bu zamana kadar yaptıkların umurumda bile olmadı ama bugün yaptıkların haddini aştın. Tehdit ettin sustum, malıma zarar vermek istedin anladım ama hiçbir günahı olmayan insanların canına kast edemezsin senin derdin benimle başka kimse ile değil adam gibi karşıma bile çıkmaya cesaret etmeden üzerime köpeklerini saldın şimdi itlerini alıp geri çekilen sen olacaksın “
Ortalığı ayağa kaldırırken tek çıt ses bile çıkarmadı sandalyesinden zahmet ederek ayağı kalktı sonra yavaşça bana döndü
“ senn!! Demek sendin Gökalp Hanoğlu? “
“ dediklerinden bir şey anlamadım doğru yere geldiğine emin misin? “
“ benimle dalgamı geçiyorsun? “
“ dalga geçtiğim falan yok ofisime birden giriyorsun sonra ağzına gelen bütün öfkeni kusuyorsun ve beni gördüğüne şaşırmış gibi davranışın “
“ sen manyak mısın? Adamlarını gönderdin beni tehdit ettin arabama çarptın çünkü amacın beni öldürmekti o da yetmedi malıma zarar vermekle kalmadın masum insanların canına kast ettin çizgiyi aşan sensin “
Sesim yükseldikçe yükseldi
“ asıl aklını kaçıran sensin seni tanımıyorum üstelik hiçbir kadını tehdit etmem ve masum kimsenin asla canına kast etmem beni tanımadığın apaçık ortada “
“ gerçekten mi? O zaman şirketime gelen avukat neden senin ismi vererek ihaleden çekilmemi istedi kabul etmediğimde tehditlerin hiç bitmedi ama bugün olanlar sınırı aştı “
Kolumu kavradı
“ kisin sen? “
“ Ada şirketin sahibi “
Şaşkındı
“ benim senin şirketinle alıp veremediğim yok şimdi nasıl geldiysen öyle geri git “
“ şimdi de aptal ayağına yatıyorsun yemezler “
“ heyy kendine gel “
“ kendime gelmezsem ne olur? “
“ o ağzını toplamazsan “
Kendine sertçe çekip dudaklarıma kapandı gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi açıldı onu iterek okkalı tokatımın tadına baktı başı yana yattı eli yanağına koydu
“ sen ne cüretle beni öpersin? Kendini ne sanıyorsun? Seni son kez uyarıyorum kim olursan ol umurumda değil yarın ki ihaleden vazgeçmeyeceğim tek bir kişin canına zarar verirsen seni kendi ellerimle öldürürüm anladın mı? Sakın ayağıma dolanmaya kalkma seni paspas niyetine ayaklarımın altında ezerim “
Burnumdan soluyarak arkamı döndüm ofisinin kapısını sertçe açarak duvara çarptım geri arkamdan kapıyı sertçe kapattım ses koridorda yankı yaptı. Yere bastığım sert adımlarım ortalığı inletmiş geldiğim gibi şirketten çıktım…
Aklımı yitirmek üzereyim fabrika sandığımdan beter durumda bunun altından nasıl kalkacağım? Bilemiyorum sigorta buranın zararının tamamını karşılamaz kaç ihale almış olsam bile başıma açılan bu zarardan kurtulamam. Umutlarımı elde tutmak isterken bir günde yok edilişimi izliyorum gözümden akan birkaç damla omzuma dokunan o el başımı kaldırdım.
“ sonunda buldum seni defalarca aradım cevap vermedin burada oturmuş ne yapıyorsun? “
“ umutlarımın hayallerim elimden nasıl kayıp gittiğine bakıyorum“
“ daha hiçbir şey bitmiş değil bu kadar karamsara bağlama zaten ofisten çıkıp gidişin vardı bir delilik yapmandan korktum “
“ her şey bitti buraya kadar mış görmüyor musun? “
“ görüyorum ama sen de hemen pes edemezsin benim tanıdığım Pınar bu değil “
“ Bora anlamıyorsun bu düzeni kurmam uzun zaman alır sende çok iyi biliyorsun elimde avucumda ne varsa yok oldu “
“ beraber bunun altından kalkarız “
Başımı iki yana salladım
“ olmayacak duaya amin diyemezsin sandığımdan beter durumdayım “
“ Mert öğrenirse işler daha da kötüye gidecek aradığı fırsat ayağına geldi bu kozu kullanmasına izin veremezsin bu kadar çabuk pes edemezsin “
Yanağımdan süzülen yaşı elimin tersi ile sildim
“ bu zevki ona tattıramazsın şimdi eskisinden güçlü olarak ayağı kalkıyorsun yarın ki ihale için hazırlığını yap bende yeni malzemeler yeni fabrika falan ayarlamaya çalışıyım “
Bora haklı hemen yenilgiyi kabul etmemeliyim oturduğum yerden kalktım
“ bu arada o sinirle nereye gittin? “
“ Gökalp Hanoğlu ‘nun şirketini bastım “
“ kendini nasıl riske atarsın? “
“ o nasıl masum insanlarının hayatını hiçe saydı ise bende kendi hayatımı hiçe sayarak yaptığının hesabını sordum “
Olanları baştan aşağı anlattım bu yaptığa çok sinirlendi ama biri ona dur demeli beni korkup sineye çekileceğimi bilmesi gerek bugün beni öpmeye kalkması yeterince sınırları aştı…
Gece geç saatlere kadar hesap kitap yapmaktan yorgunluktan bayılmak üzereyim başımda felaket ağrı saplandı. Sabah erkenden kalkıp ihaleye gireceğim gerçi bu kafa ile nasıl üstesinden gelirim bilmiyorum.
“ off, offf bir kendine gel kızım sen nelere göğüs gerdin bunu da atlatacaksın topla kendi “
Kendimle kavga ederken araba yalpalamaya başladı ne olduğunu anlamadım durmamla arabadan aşağı indim
“ lanet olsun bir bu eksikti lastik patlayacak tam zamanı buldu “
Bagajı açtım
“ aa.. bilin bakalım ne oldu yedek lastiğimiz yok aman ne güzel of,off,off “
Ayaklarımı yere vurarak arabadan telefonumu aldım
“ acaba bugün benim sınanma günüm mü? Haberim yok telefon çekmiyor her şey üst üste geliyor gerçekten ne günah işledim de bedelini ödüyorum? Anlamıyorum “
Aklımı kaçıracağım çaresiz arabayı kilitledim olduğu yerde bırakarak tabana kuvvet yürümeye başladım belki telefon çeken yer bulurum…
ee.. ne yapacağım şimdi yarım saattir yürüyorum yoldan da bir Allah ‘ın kulu geçmiyor derken. Karşıdan gözüme çarpan far lambası birden söndü yardım istemek için aracın yanına hızlıca yürümeye başladım. Arabadan birkaç adam inince duraksım aralarından biri koşarak kaçmaya başlayınca silah seslerini duydum. Adamı delik deşik ettiler bedeni yere yığılırken olduğum yerde donup kaldım ne yapacağımı şaşırdım sadece kulağıma işittiğim
“ abi orada biri var “
bağırması ile karanlıkta yüzünü seçemedim başlarındaki adam beni işaret ettiğinde adamlar üzerime doğru gelmeye başladı. Kaçsam nereye kaçacaktım? hepsinin canına okuyacağım ya da yolun sonuna gelmiştim…