1. Bölüm

1123 Words
Keyifli okumalar Uzun süren toplantıdan dolayı Mirza'nın başı ağırmaya başladı. En sonunda imzayı attıktan sonra anlaşma sağlandı. Eve gitmek için aracına bindi. Mirza adaletli ve merhametli bir adamdı. Küçük yaşta evliliği ve berdeli kaldırmıştı. Kızların okuması için önem verirdi. Ortaokul ve lise yaptırdı. Servis araçları gönderdi. Biri yardım isterse çekinmeden yapardı. Aileler kızlarını okutmak istemese bile Mirza'nın korkusundan dolayı okula göndermek zorunda kaldılar. Konağın önünde durunca araçtan indi. Konağa adım attığında Annesi Delal Hanım terasta onu izledi. Mirza odasına çıkacakken Delal Hanım seslendi. "Mirza oğlum gel çay içelim" Mirza 'nın adımları terasa yöneldi. Babası, annesi terasta çay içiyorlardı. Bawer Ağa karısına bir bakış attı. Yine oğlunun canını sıkacaktı. Mirza babasının yanına oturdu. Annesinin bu ciddi tavırlarını biliyordu. Fakat sabırla dinledi. "Oğlum evlilik yaşın gelmiştir. Biz senin mürvetini ne zaman göreceğiz" "Ana biliyorum bende istiyorum ama gönlümün sultanı daha karşıma çıkmadı." Bawer Ağa oğlunun bu konuşmasına bıyık altından gülüyordu. Mirza annesinin huyunu bildiği için onu delirtmeye bayılıyordu. "Sen ağa'sın bize layık bir gelin gerekir." "Ana yeter Allah aşkına sürekli aynı laflar. Ben birini severim isterse hiçbir şeyi olmasın ben sevdikten onun herşeyi olurum" Delal Hanım daha fazla üstüne gitmedi. Eğer giderse kocası tarafından azarlanırdı. Bawer Ağa konuyu değişmek için öksürdü. "Oğlum toplantı nasıl geçti?" Mirza babasına döndü. Derin bir nefes çekti. Annesi üstüne gitmese iyi olacak ama o da bir anneydi. Torun sahibi olmak istiyordu.. "İyi geçti imzayı attık" Bawer Ağa şirket yönetimini ona bırakıp emekli olmuştu. Mirza'ya güveni sonsuzdu. Maran terasa geldiğinde abisi ters bir bakış attı. "Hayırdır abi niye öyle bakıyorsun?" Mirza sabır çekti. Koca şirket ve tarlalarla uğraşmaktan kendi hayatını unuttu. Maran vurdum duymaz biriydi. Onun için Şirket boş işti. "Ne zaman abine yardımcı olacaksın?" Bawer Ağa dişlerini sıkarak sordu. Ama söz dinlemezdi. Annesine yanaştı. "Anama yanaşma sen ne zaman adam olacaksın ancak kız peşinde koş" Maran'ın bu halleri onu deli ediyordu. Mirza odasına gitmek için ayaklandı. Yeteri kadar yorulmuştu. Bawer Ağa küçük oğlunun karşına geçerek ona dik dik baktı. "Yeter ben düşman mıyım? Evlat mı? Hepiniz bana saldırıyorsunuz" Maran'ın sesi tüm konağı aldı. Delal Hanım oğluna üzüldü. Belki biraz abisine yardım etmek için uğraşsa hiç kimse onun üstüne gitmezdi. "Adam ol karı kız peşinde koşacağına şirkette abine destek ol" "Baba söyledim ben şirketle uğraşmam" Mirza'nın canı sıkıldı tövbe çeke çeke odasına gitti. Dolaptan giyeceği kıyafetleri alarak banyoya girdi. Soğuk su vücudundan akarken annesinin söylediklerini düşündü. O da isterdi çocuk sahibi olmayı eve geldiğinde karısının onunla ilgilenmesini ama zamanı vardı. Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın biri çıkacaktı. Duşun ardından aynadaki solgun yüzüne bakmıştı. Havluyu bedenine sararak banyodan çıktı. Tam yatağa girecekken konağın kapısı büyük gürültüyle çaldı. Konaktaki herkes şaşkınlıkla bakarken Mirza odasından çıkıp bağırdı. "Öyle bakacağınıza kapıyı açın" Çalışanlar kapıyı açtığı anda genç bir kız koşarak Maran'ın arkasına saklandı. Kapıdan içeri biri daha girdi. Elini uzatacaktı ki Maran kolundan tutup geriye itti. "Ağır ol burada hiç kimse kadına el kaldıramaz" Mirza kıza baktığı zaman içi acıdı. Üstü başı perişan yüzü kanlar içindeydi. Ayağında ayakkabıları bile yoktu. Ve adama bakınca tiksinmemek için kendini zor tuttu. "Kimsin ne istersin kızdan?" Bawer Ağa önüne geçmek istedi. Fakat Maran buna müsaade etmedi. Adama vurmamak için kendini zor tutarken o pişkin pişkin gülmüştü. "O benim karım olur başka erkeklerle konuşurken yakaladım." Mirza kızın yanına geldi. Eğer bu doğruysa yapacak bir şey yoktu. Ama değilse bu adamın ellerini tek tek kırardı. "Adın ne senin bacım?" "Dilan Ağam" Konuşurken sesi titredi. Gözyaşları akmaya başladı. Herkes bilirdi ki Mirza adaletliydi. Koruyup kollardı. "Söyledikleri doğru mudur? " Yalan söyler abim onlardan kız kaçırdı. Bedel olarak beni verdiler. " Maran'ın sabrı taştı. Onun yakasına yapışarak dövmeye başladı. Mirza araya girmese öldürecekti. " Lan utanmadın mı? Bu kız daha çocuk " Adam pişkindi kızın saçından tutup çekiştirdi. Mirza buna dayanamadı. Bir yumruk yapıştırdı. Mirza'nın eli ağırdı. Vurduğu zaman hasar bırakmadan asla içi rahat etmezdi. "Senin ne haddine benim yanımda bir kadına el kaldırmak" "Sen kimsin?" Anlaşılan o ki bu adam canına susamıştı. Bütün Ağrı halkı onu tanırdı. Mirza'nın öfkesini de bilirdi. Söz. Konusu kadın olunca affetmezdi. "Ben sana kim olduğumu gösteriyim o zaman" Maran kıza baktı. İçi sızlıyordu. Nefret ediyordu. Cahil insanlar yüzünden gencecik kızlar çocuk yaşta evlenmek zorunda kalıyordu. Karşısında hala sırıtan adama baktığı zaman sinirleri tepesine çıkıyordu. "Abi ne yapacaksan yap yoksa ben bu iti öldüreceğim" Delal Hanım kızın haline acıdı. Anne şefkati gösteriyordu. Saçlarını okşadı temiz kıyafetleri verip karnını doyurdu. "Anan baban neredeydi onca şey başına gelirken" Ne kadar töreye bağlı bir kadın olsa da çocuk yaşta evliliğe karşıydı. Kendisi de o yaşta gelin olmuştu. Dilan'ın gözleri doldu. "Annem daha ben küçükken öldü." Maran avluda abisiyle tartışırken Bawer Ağa bastonunu yere vurdu. Maran öfkeliydi. "Abi neden bırakmadın?" "He! Bırakayım adamı öldür." "Onun gibiler yaşamayı hakketmiyor?" "Buna sen mi? Karar vereceksin? Canı veren Allah alan Allah" Dilan sesleri duyduğunda hıçkıra hıçkıra ağladı. Abisinin hatasını kendi ödüyordu. Neden diyordu. Mirza'nın kız kardeşi Havin onun yanına oturdu. "Ağlama sakın abim seni onlara vermez" "Neden erkek hata yapınca bedelini hep kadınlar ödüyor. " Maran mutfağa girdiği anda ikisi de sustu. Çok öfkeliydi. Elindeki bardağı yere doğru fırlattığı anda iki kadının ona endişe ve korkuyla baktığını görünce kendine hakim olmaya çalıştı. "Abi iyi misin?" Başını evet anlamında salladı. Çıkması için işaret yapınca ikisi de hemen çıkmıştı. Merdivenleri çıkacaklarını gören Mirza onlara seslendi. "Havin, Dilan" Dilan duyduğu sesle yerinden sıçradı. Havin'e endişeyle bakıyordu. Mirza yanlarına geldi. "Dilan sen artık bu konakta kalacaksın. Benim koruma altımdasın endişe etme kimse sana tek söz bile diyemez" "Allah razı olsun ağam beni onlara vermedin" Mirza bu berdeli bozmak için yola koyuldu. Her zaman karşıydı. Dilan daha çocuktu. Gerekirse berdeli kaldırmak için bütün varını yoğunu verirdi. Evin önüne gelene kadar sinirden direksiyona vurdu. Dilan' ın evin önüne geldiği zaman evden sesler geliyordu. "Ne demek kaçtı?" "Mirza Demirdağ korumaya aldı. Mirza kapıyı iterek girdi. Soğukkanlı olmalıydı. " Doğru koruma altına aldım. " Dilan'ın babası korkuyla baktı. Ters bir şey yapsa bile karşılığında neler olacağını biliyordu. " Dilan artık benim koruma altımda biriniz bile ona dokunamayacak" "Dilan benim bacım ve evlenecek ister severek ister zorla" Mirza bir hışımla kafa atmıştı. Genç adam geriye doğru yere yığıldı. Burnunu tuttuğunda kan revan içinde kalmıştı. "Lan it o senin bacın malın değil" Derin bir nefes aldı. Bu aileyi öldürmemek için kendini zor tuttu. "Şimdi berdel karşılığında size bir toprak ve para vereceğim" "Ya almazsak ne olur?" Yediği dayak az gelmişti. Mirza bakışını ona döndürdü. "Koskoca Ağrı dağı mezarınız olur." Mirza elini cebine atıp bir adım attı. Kaşlarını çatarak Dilan'ın babasına baktı. "Neler yapabileceğimi bilirsin öyle değil Şahin Ağa?" Adam yutkundu. Hiç kimse Mirza'nın karşısında duramaz ve konuşamazdı. "Bilirim Ağam toprak alacağız ve buralardan gideceğiz" Dilan'ın abisine tiksinç bir bakış attı. Onun bu tavırlarına tahammül edemeyen Kerem yutkundu. "Zaten sen adam olsaydın bacına bunları yaşatmazdın." Evden çıkarken direksiyona sert bir şekilde vurdu. Sabır diliyordu. Yoksa her gün birini vurmak zorunda kalacaktı... Bölüm sonu
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD