Daha fazla dizginleyemediği merakını ve tedirginliğini,yaramaz çocuklar misali yanına alarak dostunun evine ani baskın yapan Mathilda, karşısında zorlukla ayakta dikilmekte olan kişinin Laura olduğuna inanmakta güçlük çekti bir an. Gözleri ve aklı elbirliği yapmış,ona kötü bir oyun oynuyorlardı herhalde.Bir hafta boyunca yalnızca telefonla, oda çoğunlukla birkaç cümleyi geçmeyen konuşmalarla iletişim kurabildiği dostu, biriciği bu süre zarfında kötü bir evrim geçirmişti sanki. Zayıflamış, çok sevdiği gözlerin rengi solmuş, kimi zaman buğulu bakan o gözler çukura kaçmıştı. Morarmaya yüz tutmuş göz altlarında oluşan yorgun halkalar, sanki yıllardır oradaydı ve ait oldukları yeri benimsemiş görünüyorlardı. Her daim Işıl ışıl parlayan başak sarısı saçlar canlılığını kaybetmiş,kendinden doğal