Her ikisi içinde tam bir sürpriz ile ilerleyen gece,tüm yakıcılığı ile birbirini deli gibi isteyen iki bedeni,çılgınca bir aşk ile sarıp sarmalamıştı. Gönüllü bir esaret ile birbirleriyle bütünleşmiş bedenler,sonunda bitkin düşmüş ve uykunun dayanılmaz kollarında huzurlu bir yolculuğa çıkmışlardı. Gece,o her zamanki döngüsüyle yerini ikiz kardeşi sabaha bırakmıştı.İnce,zarif tülün ardındaki pencereden odaya sızan Ekim güneşi, "günaydın çılgın aşıklar,uyanın!" dercesine,hala uyumakta olan ikilinin yüzüne vurmaya başlamıştı. Günün ilk ışıklarının hoş ılıklığını yüzünde hisseden Thomas Mccain,uykunun tatlı uyuşukluğuyla ağırlaşmış göz kapaklarını yavaşça araladı. İlk anda nerde olduğunu algılayamamış olsada saniyeler içinde ayırdına vardı. Başını sol yanına çevirdiğinde Laura'nın hemen ya