When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Farkına varmadan ayakları onu adeta yolun karşısına sürükledi.Laura'nın bahçe kapısının önüne geldiğinde derin bir nefes aldı.Heyecan ve tedirginlik bir sarmal halinde bedenini yavaş yavaş ele geçirmeye başlamıştı. Ağzının kuruduğunu hissederken içkisinden bir yudum aldı ve olduğu yerde öylece sessizce dikilmeye başladı. Yaşadığı ani duygu çıkışlarının da etkisiyle çok yorgun hissetmeye başlamıştı.Yavaşça ahşap kapıyı açtı ve elinden geldiğince sessiz olmaya çalışarak basamaklara doğru ilerledi.Adeta özgürlüğünü ilan etmişçesine avaz avaz bağıran ve artık duymaktan yorulduğu iç sesi inatla "git ona söyle...sevdiğini söyle...bitsin bu iş" diyordu. Sanki karşısında biri varmış gibi elini havaya kaldırıp boşluğa savurdu. "aaahh yeter artık! kes sesini salak şey!.." Asla böyle bir şey olmaya