KELİME OYUNLARI

1034 Words
ABAY Okula gelmekten nefret ediyorum hepsi zengin ailenin şımarık çocukları kreş okulu gibi kendimi zor tutuyordum kanlarını içmemek için özellikle şu Banu denen kız oldukça canımı sıkıyor. Rüya 'nın üzerime toplan ilgisini yok etmek adına Banu ile sevgili numarsı yapıyordum üzerime 404 gibi yapışıp kaldı. Ailemin tanışmak için düzenlediği davette okulun çoğu evde toplandılar tabi ünlü iş adamların çocuları olduğundan okulda gördüğüm yetmiyormuş gibi şimdi evimdeler. Banu da dahil en azından Rüya 'yı davetiye iletmemiştim herkes bizim aniden buraya yerleşmemiz biranda büyük bir iş adamı olan babamı meraklarından insanların gözü üzerimizde bu geceyi atlatmak istiyorum. Bahçeye hava almaya çıkarken üst kattan merdivenlerden gizlice aşağı inen Mine ve Rüya ile karşılaştım " siz ne yapıyordunuz yukarıda? " " sakin ol dostum davetiyeyi evde unutunca görevliler içeri almadı bizde çatıdan içeri girdik " öfkemlenmiştim onların davranışına Mine 'nin annesi arkamdan seslendi kızını konuşmamız gerek diye yanımızdan alıp gitti baş başa kaldık hareket edeceği sırada " çağrılmadığın yere gelecek kadar yüzsüzsün sanırım kendini bir yere kapak atmaya çalışıyorsun ama burası doğru adres değil " arkası dönük olduğundan tepkisini göremiyordum tek kelime etmeden yönünü kapıya çevirdi adımlarını hızlı atarak çekip gitti. Arkasından yavaş adımlarımla ilerledim bahçeye çıktığımda gitmişti istediğimde bu benden uzak olması misafirler gelmeye devam ediyordu etrafta dolanırken onun gitmediğini yanında Kadir denen o adam ve babası vardı ondan hoşlanmıyorum eve doğru ilerken " Abay oğlum " lanet olsun yanlarına çağrıyordu annemin yanına gittiğimde " bir yanlış anlaşılma olmuş sanırım Rüya davetli listesinde yer alıyor arkadaşına bir özür borcun var " " Hasena Hanım genç bunlar olur böyle şeyler önemli olan büyüklerin bu hatalarını fark ederek ikazlarını dile getirmek " Kadir 'in babası nazik tavırları ile olayı kapatmaya çalışıyordu " Abay " " özür dilerim " " arkadaşlarına içeri eşlik eder misin?" benden uzaklaşsın isterken yine başarısız kalıyordum onlara yolu göstererek eve girdik kimseye fark ettirmeden bahçeye çıktım yakamı kavramış hızla kimsenin olmayacağı tarafa peşinden sürükledi " sen ne yaptığını sanıyorsun? " " asıl sen ne yaptığını sanıyorsun? ben ondan uzaklaşmak isterken " " o kız yüzyıllar önce öldü ona benziyor diye bu şekilde tavır göstererek herkesin ilgisini çekemezsin burada neden olduğumuzu unutma baban duyarsa neler olur bir düşün hareketlerine dikkat et ve içeri geçip ondan tekrar özür dileyeceksin " aynı hızda çekip gitti tırnaklarımı ağaca geçip kazıdım öfkem dinmiyordu içeri geri döndüğümde mikrofonu elime aldım " sevgili misafirler bizi kırmayıp geldiğiniz için ailem adına teşekkür ederim " alkışlar eşliğinde devam ettim " burada toplanmamızın amacı birbirimizi tanımak güzel ilişkiler kurmak ama ben bir hata yaptım istemeden birinin kalbini kırdım kelimeler belki yetmez tekrar özür diliyorum bu kırgınlığı telafi etmek adına benimle gecenin ilk dansını yapmasını diliyorum böylelikle beni affettiğini anlayabilirim " ondan ses gelmiyordu " beni affedebilecek misin? " mikrofonu bıraktım yanına gittim " lütfen kendimi affettirmeme izin ver benimle dans eder misin? " " ben dans edemem üzgünüm " gözlerimi gözlerine kilitlendim " benimle dans eder misin? lütfen " " elbisem yırtıldı bu yüzden dans edemem üzgünüm " " elbisenin neresi yırtıldı? " eli ile yırtılan kısmını gösterdi " bana bırak kimse anlamayacak " enişeliydi bana güvenmesini istediğimde onaylamış elinden tutarak dans edeceğimiz yere hareket ettik yırtılan kısmını görünmemisi için çaba gösterdiö dansı ederken kendimi kaybettiriyordu. Aklımı kaybetmemek için savaş veriyordum kendimle dans bittiğinde yerine kadar eşlik ederek uzaklaştım yanından... İçimdeki savaş dinmiyordu saatlerce ormanın bir uçtan diğer ucuna kadar hız kesmeden koşuyordum öfekemi dindirmeye hiç bir şey yetmiyor geri dönmeye karar verdim ormanda içinden eve giderken onu fark ettim. Ona yaklaştım gölgemi fark etmiş olacak ki araksını dönerek çığlık atmaya başladı elimle ağzını kapattım gecenin karanlığında ben olduğumu anladığında sinirlerek elimi ağzından çekti. " senin aklında zorun mu var? sesszice yaklaşıyorsun " " asıl senin aklında zorun var ormanda tek başına ne yapıyorsun? " " bu soruyu sana sormak gerek sen ormanda ne yapıyorsun? " " kelime oyunu yapma bana " " hadi ya bütün her şeyi yapmak sana özgü değil mi? sonra da bir şey olmamış gibi davrdanışın " " Rüya " dişlerimin arasında tıslamıştım " doğru değil mi? " " beni delirtiyorsun? " " sen benim akıl sağlığımla oynuyorsun " " bence zaten senin akıl sağlığın yerin değil " " gerçekten mi o zaman neden sürekli karşıma çıkıyorsun? neden yurdun kapısında bekliyorsun? kötü davranıp sonra neden iyi biri gibi benimle ilgileniyorsun? söylesene " sorularına cevap veremezken haykırışınına karşılık dudaklarına mühürlendim direnişinin ardından öpüşüme karşılık verdi. Neden dudaklarına kapıldım ondan uzaklaşmam gerekirken neden? gözlerimi açtığımda göz kapaklarını sıkıca yummuş geri çekildim orada bırakarak hızlıca ortalıktan kayboldum kendimden bir kez daha nefret ettim. Uzaktan onu izliyorum yokluğumu anlam veremediği hata sinirinlendiğini görebiliyorum başına kötülülük gelmesin diye takip ettim geldiği günden bugüne ormandan çıkmıyor. Her buraya adım atışını hissediyor peşine takılıyordum ondan istediğim kadar uzak durmaya çalışıyım hep gölge gibi peşindeydim. Yurda döndüğünde her zaman ki pencesinin altında yerimi aldım uyukuya geçtiğinde penceresinin bir köşesinde onu izliyorum canım yanındığını bilerek kendimi kaybediyorum... O günden sonra ikimizde köşe kapmaca oynuyor tek kelime etmezken tam benden uzaklaştı derken ikimizde nasıl bir araya gelmeyi başarıyorduk anlamış değilim. Kadir ile birlikte yemeğe çıkmış bende Banu ile birlikte aynı yerde buluşmuş gibi oldu gözlerini benden kaçırıyordu ona bakmak için savaç veriyorum müzik başladı. Masadan kalkıp dans etmeye başladık onlarda aynı şekilde dans ediyordu.Bir süre dans ettikten sonra ondan sıkılmıştım " bu kadar dans yeter " " ama " " aması yok " masaya doğru harekete geçerken Kadir Rüya 'yı etrafında döndürürken yörüngesinden çıkartarak kollarıma gönderdi gözlerimiz birbirine kilitlendi hızlı nefes alış verişi kollarımda titreyen bedenini doğrultum yanımdan gidecekken bileğinden tutarak kendime çekişim sonra müzik eşliğinde ritim tutturmuş en başından benimle dans ediyormuş gibi dans etmeye devam ettik beni uzak diyarlara götürüyordu. Müzik bittiğinde benden uzaklaştı Kadir öfkesini belli etmek için yanıma gelişi " sen hangi akla hizmet yanımdaki kızla dans edersin? " tek kaşımı kaldırdım " sen değilmisin onu benim kollarıma gönderen hem neden bu kadar öfkeleniyorsun bildiğim kadarı sevgilin değil yani istediği herkesle dans etmesinde sakınca yok " " evet onun istediği ile dans etmesinde sakınca yok ama sevgilin bu durmdan pek hoşlandığını sanmıyorum " üzerine gidecektim araya Rüya girdi gitmek istediğini söylediğinde ikiside çekip gitti " bunu nasıl bana yaparsın? " " uzatma bana hesap soracak en son kişi sen bile değilsin aramızda sadece anlaşmadan öte bir şey yok kendini oyuna kaptırma " onu öylece bırakıp mekandan çıktım...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD