Dudakları boynumun hassas yerlerinde gezerken sıcak nefesi bedenimdeki bütün sinir hücrelerimi uyarıyordu.
Nabız gibi atan kadınlığım ihtiyaçla kasılmaya başladığında çamaşırımın üzerinde dolanan parmaklarına yine aynı ihtiyaçla kendimi bastırdım.
Aldığım haz'dan dolayı dudaklarımın arasından kopan cansız iniltilerim loş ışığın parladığı odada yankılandı.
"Ahh! Polat! "
İsmi dudaklarımdan düşmezken,daha fazla dokunsun beni kendine daha çok katsın istiyordum.
Onu özleyen tenim,kavrulurcasına alev alev yanarken, günler sonra kavuşmanın verdiği heyecanla nefes,nefese kalmıştım.
Kalp atışlarım gümbürtüyle göğüs kafesimi zorluyordu.
Kara gözlerini kaldırıp gözlerimin içine baktığında bedenimde bıraktığı heyecan hala yerini korurken yakışıklı yüzünün her bir karesinden gözlerinden gözlerimi alamıyordum.
Lanet olsun! Bu kadar yakışıklı olmak zorunda değildi!
Bakışlarını gözlerimden alırken dudakları yine yolunu bulmuşçasına çeneme sayısız öpücüklerini kondurmaya başladı,bıraktığı her tutkulu öpücük ve edepsiz fısıltıları beni son demlerime getirmişti. Dayanamıyordum! Avuçlarının arasında eriyordum. Soğuk parmaklarının dokunduğu her yanım alev alıyordu
"Yasak meyve her zaman tatlıdır bebeğim" diyerek burnunu şakaklarıma sürerken "Ve sen benim yemeye asla doyamayacağım yasak meyvemsin"dedi,elleri hala bacaklarımı ve kadınlığımı okşuyordu.
Söylediklerinden sonra ondan uzaklaştım,geriye çekilirken anlamayarak,kara gözlerinin içine baktım.
Dudaklarında büyüyen alaycı gülümsemesiyle yüzüme yaklaştığında "Hadi ama! Anlamamış olamazsın!" dedi,sıcak nefesini dudaklarıma üfleyerek.
Az önceki arzudan o na aç olan yanımdan onun için tutuşan bedenimden, tutkudan tenimde hiç bir zerre kalmamıştı.
Ne söylemeye çalışıyordu? Neydi anlamadığım?
"Anlamıyorum?" dedim sesim istemsizce titremişti.
"Sevgilinin abisi olduğumu! Bunu bilerek yatağıma girdiğini, zevkle altıma yattığını ve kendini bana becerttiğini!" dedi "Beni salak yerine koyarken, bu küçük saçma oyununuzdan haberim olmayacağını mı düşündünüz? Öyle düşünmeniz aptallıktı!"
"Polat! Ne diyorsun sen!" dedim içime düşen korkuyla hala söylediklerini anlamazken.
Gözlerim dolmuştu.Yaptığı iğrenç imalar,söylediği her bir kelime söz,beni bir karanlığın içine sürüklemişti.
"Ne dediğimi çok iyi anladın Dilem! Beni aptal yerine koymayı kes artık! Şimdi git o puşt sevgiline söyle!Seni aldığım gibi herşeyini alacağım elinden!"
Polat Arslan
Dilem Peyman