Anlamıyor

1810 Words
Kartal ve Sarp dersten çıkmışlardı ki aynı anda mesaj geldi. Gruptan olduğunu anladıkları için Sarp "Ben bakayım."dedi. Telefonu çıkardığında Başak yazmıştı. Buluşmamız lazım Kartal mesajı okuyunca "Anlaşılan bir şey olmuş."dedi. -Kızları alıp gidelim. Sarp adım atmıştı ,ama Kartal hala yerinde duruyordu. Döndüğünde "Hadisine."dedi. -Sen alıp gel. Ben direk gideyim. Sarp arkadaşının koluna girip çekti. Selin ile aralarında neler dönüyor anlatmıyordu, ama iyi olmadığı belliydi. -Böyle yaparsan kız yanlış anlar. -Asıl dibinden ayrılmazsam rahatsız olur. Alt dersliklerin olduğu kata varmadan önce "Ben gençleri alıp gelirim."dedi. Atakan ve Alper de geleceğine göre onların okuluna geçebilirdi. -Yok öyle kaçmak. Hem sen kıza teklif ettin mi? -Sakın etme, dediği için gerek kalmadı. Sarp sevgilisinin kontrol ettikten sonra arkadaşına döndü. "Neden açık açık sormuyorsun?" Kartal artık bu konuyu konuşmak istemiyordu. Selin ve Sedef'in de geldiğini görünce arkadaşını döndürüp sevgilisine yolladı. Kız arkadaşını görünce her şeyi unutmuş kolları arasına almıştı. Çifte kumrular sarılırken gözü Selin'e kaydı. İçi giderken onun hiç umursamaması canını sıkıyordu. -Artık gidebilir miyiz? -Dur baldız hasret gideriyoruz. Selin sıkıldığı için "Zaten aynı yere gidiyoruz. Artık çıkalım."dedi. Yanlarından geçip yürüdüğünde Kartal ile göz göze geldi. Doğum günü partisinden beri aralarında değişik bir hava vardı. Adını koyamasa da rahatsızlık veriyordu. -Canım Başak abla neden çağırmış? -Hiç bilmiyorum canım. Yine bir şey öğrenmiş olabilir. Kartal, sevgilisini kolunun altına alıp yürüyen arkadaşına baktığında "İkinizi konuşacak olabiliriz."dedi. Dün gece yazdıklarından sonra sevgili olduklarını herkes öğrenmişti. Sarp gece yatmadan önce görmüştü. Sevgilisini sakinleştirene kadar da canı çıkmıştı. Selin de olayı öğrendiği için "Bence yaptığın hoş olmamış."dedi. -Sen bari yapma baldız. Adamı gördün. Düzgün biri olmadığı belli. Sevgilisine baktığında haksız mıyım bakışı attı. Sedef bu konu da ikna olmadığı için "Haksızsın" Dedi. Sarp tek başına kalmıştı. -Ablamı korumamın neresi yanlış? Kartal gibi mi olayım? Arkadaşının dediğine hayretle baktı. "Olay bana nasıl geldi? Hem ben senin gibi kıskanç değilim." -Bu güne kadar ablan ciddi ilişki kurmadı. Birini tutup geldiğin de görüşürüz. Kartal laftan anlamayan arkadaşına "Görüşeceğiz. Gidelim mi? Ben çocukları alacağım."dedi. Adım atmıştı ki Selin "Ben seninle geliyorum. Bunları hiç çekemem." dedi. Şaşkınlıkla döndüğünde bir an ne diyeceğini bilmese de tamam dedi. İki sevgiliyi geri de bırakıp arabaya binip okuldan ayrıldılar. Kartal yola dikkatini vermeye çalışsa da yanında Selin olduğu için kolay olmuyordu. Eskiden olsa konuşacak bir sürü konu olurdu. Ortamın havasını dağıtmak en iyisiydi. -Derslerin nasıl gidiyor? Selin de gerilmeye başlamıştı. Soruyu duymasıyla dönüp baktı. Sakin görünmeye çalıştığı belliydi. Aslında direksiyonu sıkıp durmasından hiç de öyle olmadığı ortadaydı. -İyi gidiyor. Sende durum nasıl? -İyi. Kartal konuşmanın devamını getiremiyordu. Aklındaki sorular birbirine girmişti. Böyle olmayacağı için "Müzik dinlemek istersen..." dedi. Tam açmak için elini uzattığında Selin de "Güzel olur."diyerek uzanmıştı. Eller buluşunca temasın etkisi ile göz göze geldiler. Kartal yola bakması gerektiği için hızla elini çekti. Selin de elini çekti. Durumdan çok sıkılmıştı. Kartal'a dönüp "Bana söylemek istediğin bir şey var mı?"dedi. Yanında gerildiği çok belliydi ve ona anlatma fırsatı veriyordu. Yoldan gözünü ayırdığında saniyelik yana baktı. Rahatsız olmasın derken ipin ucunu kaçırdığını yüzünden anlıyordu. -Yok... -İyi. Israr eder diye düşünmüştü, ama Selin kollarını bağlayıp dışarı bakmıştı. Bazen kızları hiç anlamıyordu. Var dese ve duygularını söylese kabul etmeyecekti. O zaman nerede yanlış yapıyordu? Düşünmekle bir yere varamayacağı için gaza bastığı gibi okula sürdü. Atakan ve Alper gelen arabayı görünce durmasıyla bindiler. Heyecanla öne yaklaştıklarında "Selin abla da gelmiş." dediler. -Nasılsınız gençler? Atakan "İyiyiz abla. Bugün buluşma sebebimiz ne? Benim ders çalışmam lazım."dedi. -Birkaç saatten bir şey olmaz. Kartal aynadan arkaya baktı. "Konu ne bilmiyoruz. İsterseniz sizi eve bırakalım." Alper abisinden önce "Olmaz. Başak abla çağırdığına göre önemlidir."dedi. -Bir de kızlar daha meraklı oluyor diyorlar. Selin'in dediğine iki kardeş güldüler. Kartal eve gitme fikrine hayır dedikleri için Uğur'un evine doğru sürdü. Mekan yazmadığına göre her zaman ki yerlerinde olacaklardı. """" Başak tüm kuzenleri gelince karşılarına geçti. Dün itibari ile abisinin Masal'ı sevdiğini büyükler öğrenmişti. Artık gizlilik özelliği kalmadığına göre herkesin yardım etmesini sağlamalıydı. -Evet abla seni dinliyoruz. -Anlatıyorum Alper. Öncelikle anlatacaklarım bu odada kalacak. Herkes birbirine baktığında bir tek Masal ve Uğur yoktu. Eda merakla "Farkındaysan abinin evindeyiz. Gelirse ne diyeceğiz?"dedi. -O gelmeden çıkarız. Neyse konumuza gelelim. Abimin Masal ablayı sevdiğini herkes öğrendi. Hatta sabah babalarımız konuşmak için buraya geldiler. Başak devam edecekti, ama hepsinin donmuş gibi kaldığını görünce durdu. Kendilerine gelmelerini bekledi. Masal'ın kardeşi olarak Kartal'a baktığında ağzı açık izliyordu. -Ben yanlış mı duydum? Sarp'ın sorusuna sevgilisi "Hayır canım, bende duydum."diye cevapladı. -Başak sen ne dedin? -Eda abla aslında baya açık konuştum, ama tekrar söyleyeyim. Abim Masal ablamızı seviyor. -Benim ablamı. Uğur abi... Kartal gülmeye başladığında Sarp "Oğlum sen Uğur abiye ters de yapamazsın."dedi. -Ters yapmak yerine üzülürüm. Başak sen emin misin? Aynı şeyleri söylemekten bıkmıştı. "Neden bu kadar şaşırıyorsunuz anlamıyorum. Hem konumuz bu değil. Masal abla ile abimin arasını yapmalıyız." -Canım güzel söylüyorsun da hepimiz Masal'ı biliyoruz. Sence bu mümkün mü? -Eda abla en çok senin yardımın lazım. Masal ablaya en yakınımız sensin. Sarp arkadaşına döndüğünde "Sen bir şey söylemeyecek misin?"dedi. Sonuçta ablası hakkında konuşuluyordu. U -Ablamın Uğur abi ile olmasına çok sevinirim, ama bana da pek mümkün gibi gelmiyor. Arkalarına sormak istediği elbet bu değildi. Sedef kaş göz yapınca susmak zorunda kaldı. Eda, Başak'ın dediğinin üstünde düşünüyordu. Nasıl olacağını bilmiyordu ama "Tamam, elimizden geleni yaparız." dedi. -O zaman ikinci haberim geliyor. Uğur abi de yarışa hazırlanıyor. Bu haber bir öncekinden daha çok şaşırtıcıydı. "İşte buna inanmam." İlk tepki Kartal'da gelmişti ve hepsi aynı fikirdeydi. Uğur abileri hızı hiç sevmezdi ki..... """""" -Ben Masal. Siz? Sonunda eli kaska gidince kim çıkacak diye merakla bekledi. Ortaya çıkan ise tam bir şok etkisiydi. Karşısında Uğur'u görünce ağzı açık kaldı. -Tanışıyor muyuz? Tepkisinin tatlılığına daha fazla dayanamayıp güldü. Araba sürmek baya keyif vermişti. Ciddi ciddi yarışa katılabilirdi. Masal ağzını kapatabildiğin de "Senin ne işin var burada? Hem az önce yarışta beni mi geçtin?"dedi. Daha önce hiç görmediği için inanması kolay olmuyordu. -Bir denemek istedim. -Uğur şaka mı yapıyorsun? Sen yarıştan nefret edersin. Daha dün bana yarışma diyordun. Bugün denemek istedim diyorsun. Ne oluyor? Her şeyi onun için yaptığını görmesini beklemiyordu."Sen seviyorsun.O zaman bende sevebilirim." Biraz olsun anlamasını umdu. -Güzel sürpriz oldu. Bunu bizimkiler de görmeliydi. Bilseydim video çeker atardık. Yine hüsran ile sonuçlandı. Çoktan telefonunu çıkarmış mesaj yazıyordu. Saçlarını salarken "Çocuklar duyunca çok şaşıracak."demesini izledi. Omzuna dökülen saçlarına dalıp gitmişti ki kafasını kaldırınca nefes alıp başka yöne baktı. -Bir fotoğraf çekilelim. Yanına gelip elini omzuna atınca ekrana odaklandı. "Yenildin diye somurtma. Biraz gülümse." Fotoğrafı çektiği gibi hemen uzaklaştı. O farkında olmasa da kendi kalbi her yakınlıkta dengesizleşiyordu. -Uğur! Ufuk yanlarına gelirken "Az önce baya iyiydin. Acaba yarışlara katılmayı düşünür müsün?"diye sordu. -Nasıl? Bu bir kerelik değil miydi? Ufuk "Bence katılmalı."dediğinde Uğur'a baktı. Gerçekten öyle bir şey yaparsa çok şaşırırdı. Hayatını sakin geçirmeyi sevdiği için farklı gelmişti. Uğur, konu yarış olunca hevesle bakan gözleri görüyordu. Ancak böyle dikkatini çekebiliyorsa yapılacak şey belliydi. Çok ilgisini çekmese de "Neden olmasın."dedi. -Okul ne olacak? Tez, yüksek lisans. Masal hala inanamadığı için bir kere daha sorgulayıcı gözlerle baktı. Uğur için bunlar baya önemliydi. Eğitimi bir kenara bırakıp buraya gelmesi mümkün değildi. Okuldan sonra çalışır dese de o da mantıklı gelmiyordu. Yorgun şekilde verim alamazdı. Tehlikeli olabilirdi -Olmaz. Uğur küçük de olsa bir sahiplenme hissedince mutlu oldu . İzin aldığını söylemeden önce "Neden olmaz?"diye sordu. -Rakip istemiyor, ondan. Ufuk'un söylediği ihtimali hiç düşünmemişti. Başka neden olacaktı? -Rakip olması sıkıntı değil. Her türlü yenerim. Olmaz, çünkü yarış tecrübesi yok. Şu anda pist boş olduğu için rahattı. Okuldan sonra kısa çalışmalarla mümkün değil. Uğur baya baya düşündüğünü görünce gülümsedi. Masal da görünce "Sırıtma. Hem baban buraya geldiğini biliyor mu? Benim babam duysa kesin kızar."dedi. -Herkes biliyor, sıkıntı yok. Masal sinirden dişlerini sıktı. "Bana gelince herkes ayaklanıyor. Bu ayrımcılığın sebebi ne acaba?" -Sen katıldığın için yanında olmam lazımdı. Bende boş durmayıp alıştırma yapayım dedim. Onlarda anlayışla karşıladılar. Masal ailesini kesinlikle anlamıyordu. "Bu konu kapanmadı. Üstünü değiştir sonra konuşacağız." Çalışmaya devam etmesi gerekse bu günlük yetmişti. Arabasına binip garaja almak için ayrıldı. Ufuk yalnız kalınca "Telefon numaranı bırakmayı unutma. Çalışma saatlerini atarım."dedi. -Masal'ın saati ile aynı olacak sanırım. -Sizi ayırmak pek mümkün görünmüyor. Bir şey olursa konuşuruz. Ufuk da ayrılınca Uğur önce arabayı kenara çekti. Sonrasında da üstünü değiştirmek için içeri girdi. Baya baya yarışa hazırlanacaktı. Hızı sevmediğini sansa da hoşuna da gitmişti. Hem Masal'ın da dikkatini çekmiş gibiydi. İşi bittiğinde telefon numarasını bırakıp dışarı çıktı. Masal arabasına yaslanmış bekliyordu. Kırmızı arabasına kavuştuğu için bugünkü kıyafeti ona uyumlu olmuştu. Geldiğini fark edince doğrulmasını izledi. Gözlüğünü çıkardığı gibi önüne gelmişti. -Evet dinliyorum. -Ne anlatayım? Masal, Uğur'a bugün ne olduğunu çözemiyordu. Bir de sakin olduğunu gördükçe sinirleniyordu. -Neden pisteydin? -Bunu açıkladım. Asıl sen neden bu kadar rahatsız oldun? Umutla tepkisini beklerken yüzünü inceledi. Gerçekten rakip olacağı için mi istemiyordu? "Okulun var." İstediği bu olmadığı için "İzin aldım. Uzun bir süre buralardayım."dedi. -Uğru sen böyle bir şey yapmazsın. Senin için yapıyorum, akıl mı bıraktın diye bağırası vardı, ama boşu olurdu.. -Belki bende heyecan arıyorum. -Beni kandırma. -Bu ne mümkün. Sen beni çok iyi tanıyorsun yaa... Masal neye sinir olduğunu anlamıyordu. Değişimin sebebini neydi, bulmaya çalışıyordu. Kavga etmeden anlaşmak için sakin olmalıydı. -Bak asıl amacın beni vaz geçirmekse... Uğur artık diyecek kelime bulamıyordu. Anlaya anlaya bunu mu anlamıştı? Neden bu kadar kör birine aşık olmuştu? Neden? -Ben de yarışacağım ve konu kapandı. Ne istersen düşün. Şimdi düş önüme gidiyoruz. -Bana emir verme! Yine deli ediyordu ve şöyle baktıkça kolundan tuttuğu gibi öpesi geliyordu. Aklındakileri atmak için başka yöne bakıp derin bir nefes aldı. Sakinleşip dişlerinin arasında "Masal gidelim."dedi. -Sen gidebilirsin. Ben arkadaşlarla buluşacağım. Adım atmıştı ki"Dur orada!" demesiyle dönüp baktı. "Nereye gidiyorsan bende geliyorum." Artık hayretle içinde bakıyordu. Kesin bilmediği bir şey vardı. Yoksa bu tanıdığı adam değildi. Uğur arabasına dinip kornaya çaldı. Masal'ın sinirle arabasına yürümesini izlerken "Sen daha dur. Bundan sonra benden kurtuluşun yok."dedi. Sonunda çıldırmıştı. Bugüne kadar uzak durmuştu da ne olmuştu? Aşkından kurtuluşu olmadığına göre o anlayana kadar uğraşacaktı. Masal arabasına atladığı gibi gaza bastı. Hız yapamayacağını biliyordu. Madem kendi istemişti yetişebiliyorsa gelirdi. Arkaya bir kere bile bakmadan Edric'in mekanın önünde durdu. Daha açılmadığını bilse de indiği gibi kapıdan girdi. Bu sırada mekan akşam için hazırlanıyordu. -Masal, hoş geldin. -Selam Ersin. Edric nerede? Etrafa bakarken Uğur'un geldiğini gördü. Ersin de gördüğü için "Kusura bakmayın mekanı açmadık." dedi. Bugün deli etmeye çalıştığını artık emin oldu. Yolda peşini bırakmıştır diye düşünmüştü, ama şu anda karşısında gülümsüyordu. İsteksiz "O benimle."dedi. -Öyle mi? Hoş geldiniz. -Hoş bulduk. Ersin, Masal'a dönüp "Edric arkada olmalı. Ben bir bakayım. Siz oturun."dedi. Uğur kimsenin olmadığını görünce "Arkadaşlar dediğin Edric miydi?"diye sordu. -Ya senin işin yok mu? Git evine kitap oku ya da tez yaz. Gitmeye niyeti olmasa da "Kovuyorsun yani. Ne yapalım gidelim o zaman."dedi. Arkasını döndüğünde Masal kötü hissetti. Dur diyemeden Edric "Uğur!"diyerek yaklaştı. Uzun zamandır arkadaşmış gibi bir de sarıldı. -Selam. İyi ki geldin. -Selam. İyi misin? Edric evde duramadığı için baya erken gelmişti. Biriyle konuşup yardım alması lazımdı. Arkadaşına bakıp "Uğur'u alıyorum."dedi ve koluna girip yürümesini sağladı. Masal için hiç sıkıntı değildi. Her zaman ki yerine oturup arkadaşlarına mesaj çekti. Birden aklına gelen fikirle de keyifle güldü. Madem Uğur peşinden ayrılıyordu, o zaman güzel bir sürpriz iyi giderdi.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD