BEGÜM'DEN... İçi içine sığmamak diye bir deyim vardır ya hani. Şimdi şu anda tam da bunu yaşıyordum. Kocam hayatı bir dejavuya benzetmeme neden olmak için beni aylar önce sırtına attığı gibi düğün salonundan omuzlayıp yine aynı askeri araca bindirmişti. Tıpkı o aralık gecesi gibi aynı yolları aşıyorduk. Birkaç bariz fark vardı elbette. Mesela o gece kar vardı şimdi ise mart ayı olması nedeniyle Bolu merkezi kardan arınmış etrafını çevreleyen yalçın dağlarda yer yer beyazlıklar görünüyordu. Zirveler ise tıpkı benim başımdaki duvak gibi beyaz bir kar tabakasıyla kaplıydı. O gün üzerimde kırmızı elbisem vardı bugün incili bir duvağım ve beyaz sade gelinliğim. O gün bir Ünsal’dım. Bugün bir Köroğlu’yum. Değişmeyen şeylerde vardı elbette. O günde ellerim kınalıydı bugünde kınalı. O günde ko