BEGÜM'DEN... Raporlu olmanın verdiği rahatlığa alışamamıştım. Kalktım yavaş yavaş bir kahvaltı sofrası hazırladım. Gözlerim bütün gece böğüre böğüre ağlayınca baloncuk olmuştu.Gülten ve Sultan benden çok ağlayınca ikisinin de gözleri şişmişti. Asil yalnızlığım da kalp sesim ve akıl sesimle birbirimizi ağırlamıştık. Hayat yolculuğunda. Benim yerim cam kenarıydı. Misyonum ise oradan akıp giden hayatı izlemek. İçine karışmadan biri ile biz olmadan. Bugün benim kalbimin ilk kırılışından sonra hayata yeniden başlamamın ilk günü. Sonra yeniden güleceğim. AYVAZ'DAN... “Anadolu aslanı El Zübeyir’e ait olabileceği bir yer için istihbarat almış” dedim Ateşdağlıya. Köroğlu Begüm’ün evinden çıktıktan sonra soluğu Erol Keskiner’in yanında almıştı. “Pars operasyona gidecek.” “Devrem nerde?” “Ero