4. Sezon: "Kara Kartel'in Düşüşü" - 5. Bölüm

1133 Words
Sahne 1: Köşeye Sıkışan Burak Burak, İstanbul’un sakin gece manzarasına bakarken içindeki huzursuzluğu hissediyordu. Her şey bir anda sarpa sarmıştı. Kirli işlerden elini çekmeye çalışırken, Amerikan istihbaratı bir süredir peşindeydi. Kendisini bir kapanın içine çekmiş, manevra alanını iyice daraltmışlardı. Burak, eski düşmanları ve düşman bildiği dostlarının ihanetine uğradığını hissediyordu. Bu durumdan çıkmak için yeni bir plan yapmak zorundaydı. Telefonuna bir mesaj düştü: "Görüşmeliyiz. Artık kaçacak yerin kalmadı." Bu mesaj, Amerikanların harekete geçtiğini kanıtlıyordu. Burak, hızlıca düşünmeye başladı. Geri çekilmek ya da köşeye sıkışmak istemiyordu. Bir çıkış yolu bulmalıydı. Aklına yıllar önce birlikte iş yaptığı, tehlikeli ama güvenilir bir isim geldi: Levent "Hançer" Yılmaz. Levent, Avrupa'da yaşayan eski bir iş ortağıydı. Özellikle kriz anlarında soğukkanlılığı ve keskin zekası ile tanınırdı. Burak, bir umut ışığı olarak Levent’i aramaya karar verdi. Sahne 2: Eski Bir Dostla İletişim Kurmak Burak, hızlıca ofisine geçip kapıyı kilitledi. Masasının altındaki gizli çekmeceden bir uydu telefonu çıkardı ve Levent’in numarasını çevirdi. Telefon uzun süre çaldıktan sonra nihayet karşı taraftan bir ses duyuldu. Levent (soğukkanlı bir sesle): "Burak… Yıllar sonra seni aramama şaşırmalıyım mı?" Burak (ciddi bir şekilde): "Durum ciddi, Levent. Amerikanlar peşimde. Kirli işlerden çekilmeye çalışırken beni sıkıştırdılar. Kaçacak yerim yok. Yardımına ihtiyacım var." Levent (gülerek): "Ah, eski dostum Burak. Kirli işlerden çekilmeye çalışmak mı? Sana pek yakışmıyor. Ama madem bana geldin, bir planım var. Avrupa’da bir bağlantım var, seni bir süreliğine koruyabilir. Ancak bunun bir bedeli olacaktır." Burak (kararlı bir şekilde): "Ne gerekiyorsa yaparım. Sadece beni bu durumdan çıkar." Levent bir an sessiz kaldı. Telefonun diğer ucundaki derin nefes sesi Burak’a zamanın daraldığını hissettiriyordu. Levent: "İlk uçakla Prag’a gel. Orada seni biri karşılayacak. Bu iş için gerekli bağlantıları kuracağım. Ama unutma, Burak, eski dostlar bile bedel ödemeden kurtarmaz." Burak, Levent’in sözlerini bir an düşündü. Onun yardım teklifini kabul etmek zorundaydı. Artık geri dönüş yoktu. Telefonu kapatırken, içinde bir umut ışığı ve bir o kadar da şüphe vardı. Levent'e güvenebilirdi, ama bu işten ne kadar sağ salim çıkabileceği belirsizdi. Sahne 3: Hazırlıklar ve Kararsızlık Burak, hızlıca toparlanmaya başladı. Bavuluna birkaç giysi ve sahte pasaportlarını koyarken, silahını kontrol etti. Öylece şehirden ayrılmak, Kara Kartel’in başsız kalmasına yol açabilirdi. Ancak başka çaresi yoktu. Kapana kısılmışken en azından kendini kurtarmalıydı. Kapıyı çarparak çıkarken, bir an durakladı ve boş odaya son bir kez baktı. Burak (kendi kendine): "Bu iş beni nereye götürecek bilmiyorum. Ama bu oyunun sonunda ya ben kazanacağım ya da bu şehir beni yutacak." Burak, karanlık İstanbul sokaklarına adım atarken, Amerikanların onu bulmadan önce harekete geçmek zorundaydı. Bir zamanlar kontrol ettiği her şey şimdi onu avlamak için peşindeydi. Sahne 4: Havalimanı ve Tehlikeli Kaçış Burak, havalimanına geldiğinde gergin bir atmosfer vardı. Etrafındaki her şey tehdit gibi görünüyordu. Yılların verdiği tecrübeyle, kimseye güvenemezdi. Uçağa binerken, arkasını kontrol etti. Gölgelerde saklanan birkaç kişi, onu izliyor gibiydi. Amerikan ajanlarının izini sürmeye başladığından emin oldu. Ama şimdi her şey riske atılmıştı. Uçak kalktığında, Burak arkasında kalan şehir manzarasına baktı ve derin bir nefes aldı. Burak (kendi kendine, fısıldayarak): "Bu işten sağ çıkmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Ama bir kez daha kimseye güvenmeyeceğim." Uçak, karanlık bulutların arasına dalarken, Burak Amerika’dan ve düşmanlarından bir adım daha uzaklaşıyordu. Ancak Levent’in planı gerçekten işe yarayacak mıydı? Bu yolculuk, onu daha büyük bir tehlikenin içine sürükleyebilirdi. Bilinmeyen bir sona doğru giderken, Burak, bu savaşı kazanmak için her şeyi riske atmaya hazırdı. Sahne 5: Ceren’in Yeni Arkadaşı Ceren, Burak’ın Prag’a kaçış planı sırasında, Noir Echo'da yalnız kalmıştı. Burak’ın yokluğunda işleri devralmak zorunda kalan Ceren, hem barın hem de Kara Kartel’in kontrolünü geçici olarak elinde tutuyordu. Bu sırada, son zamanlarda sık sık geldiği Noir Echo'da tanıştığı yeni bir isimle vakit geçirmeye başlamıştı: Adrian. Kendisini iş adamı olarak tanıtan Adrian, aslında gizemli ve karanlık bir geçmişe sahip biriydi. Noir Echo’nun özel VIP odasında buluştuklarında, Adrian’ın bakışları ve konuşma tarzı Ceren’in ilgisini çekmişti. Onunla geçirdiği zamanlar, Ceren’in hayatında bir kaçış ve heyecan hissi yaratıyordu. Ama Adrian’ın asıl niyeti hala belirsizdi. Adrian (gülümseyerek): "Burak’ın gittiğini duydum. Yalnız mısın yoksa daha büyük planların mı var?" Ceren (kurnaz bir şekilde): "Yalnız kalmak benim için bir tercih değil, Adrian. Burak’ın işleri benim kontrolümde. Ama merak ediyorum, senin bu işlerle ne alakan var?" Adrian, Ceren’e yaklaşarak elini nazikçe tuttu ve ona doğru eğildi. Sesindeki alaycı ton ve gözlerinde parlayan karanlık bir bakış, Ceren’in tüylerini ürpertti. Adrian: "Belki de birlikte çalışabiliriz, Ceren. Benim geçmişim de seninkine benzer. Güç ve kontrol mücadelesi... İkimiz de tehlikeli sularda yüzüyoruz, değil mi?" Ceren, bu gizemli adamın niyetini tam olarak anlayamasa da onunla zaman geçirmeyi ilginç buluyordu. Ancak bu yeni arkadaşlığın nereye varacağını kestiremiyordu. Adrian’ın konuşmaları, ilgisi ve tehlikeli cazibesi Ceren’in merakını arttırmıştı. Bir yandan Burak’a sadık kalmaya çalışsa da, içindeki özgürlük ve güç arayışı onu Adrian’ın çekim alanına sürüklüyordu. Sahne 6: Gizli Tehdit ve Yeni Oyunlar Gece ilerlerken, Ceren ve Adrian daha fazla içip samimi bir sohbet etmeye başladılar. Ancak Adrian’ın yüzüne takılan ciddi bir ifade, konuşmanın tonunu bir anda değiştirdi. Adrian (ciddi bir ses tonuyla): "Sana bir şey söyleyeceğim, Ceren. Burak’ın Prag’a kaçış planı bir oyun olabilir. Amerikanlar onu çoktan köşeye sıkıştırdı. Eğer senin de planların varsa, zamanı geldiğinde doğru tarafı seçmelisin." Ceren bir an duraksadı. Adrian’ın söyledikleri, kafasında yeni bir karmaşaya yol açmıştı. Burak’ın yokluğunda Noir Echo’yu ve Kartel’i korumak için kendini zorlarken, şimdi Adrian’ın söyledikleri kafasını karıştırıyordu. Adrian’a güvenebilir miydi? Yoksa bu da onun kontrolünü kaybetmesi için kurulmuş bir başka tuzak mıydı? Ceren (temkinli bir şekilde): "Neden bana yardım etmek istiyorsun, Adrian? Yoksa senin de bu oyunda bir rolün mü var?" Adrian, Ceren’e sinsi bir gülümsemeyle baktı. Masanın üzerinden bir dosya çıkardı ve Ceren’e uzattı. Dosyanın içinde Burak’ın Prag’da gittiği yerler ve Levent ile yaptığı görüşmelere dair bilgi vardı. Ceren dosyayı açtığında, gözlerindeki şaşkınlık ve öfke hemen fark edildi. Adrian’ın bilgisi oldukça detaylıydı. Adrian (fısıldayarak): "Seçim senin, Ceren. Bu şehirde ya hayatta kalır ve gücü eline alırsın ya da Burak gibi köşeye sıkışırsın. Benim tarafımda olursan, seni zirveye taşıyabilirim." Ceren, derin bir nefes aldı ve dosyayı kapattı. İçinde karmaşık duygular vardı. Adrian’ın cazibesi, verdiği bilgiler ve sunduğu güç vaadi onu çekse de Burak’a olan bağlılığı bir yanını duraksatıyordu. Ancak Noir Echo’da geçirdiği her gün ve karşılaştığı tehlikeler, onu farklı bir yola sürüklüyordu. Sahne 7: Tehlikeli Yakınlaşma Gece sona ererken, Ceren ve Adrian arasında gerilim dolu bir sessizlik vardı. Adrian, Ceren’in yanına yaklaştı ve yüzünü tutarak gözlerinin içine baktı. Adrian (fısıldayarak): "Birlikte neler yapabileceğimizi hayal bile edemezsin, Ceren. Burak’ın seni bir seçenek olarak gördüğünü biliyorum. Ama ben seni bir kraliçe olarak görüyorum." Ceren’in yüzüne sıcak bir gülümseme yayıldı. Onun için yepyeni ve tehlikeli bir oyun başlamıştı. Artık sadece Burak’ın kontrolündeki bir piyon değildi; kendi oyununu kurmaya kararlıydı. Ceren (sessizce): "Belki de haklısın, Adrian. Belki de artık kendi oyunumu oynamanın zamanı gelmiştir." Ceren, içindeki karanlık ve hırslı yanını serbest bırakmaya hazırdı. Noir Echo’nun ışıkları sönerken, içinde yeni bir savaşın kıvılcımları yanıyordu. Bu kez oyunun kurallarını o belirleyecek ve rakiplerini saf dışı bırakacaktı. Bu karar, Kara Kartel’de dengeleri değiştirecek ve yeni bir güç mücadelesinin fitilini ateşleyecekti.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD