Sahne 1: Son Hazırlıklar
Kara Kartel’in kontrolü altında bulunan Noir Echo, bu gece kasvetli bir sessizliğe bürünmüştü. Burak, ofisinin penceresinden dışarı bakarken, hayatının en büyük ve en tehlikeli işine hazırlanıyordu. Her şeyin başlangıcından bu yana birçok tehlikeden sıyrılmıştı ama bu sefer oyun farklıydı.
Bu kez hedef büyük, plan ölümcüldü: Rus mafya liderleri İgor ve Dmitri Orlov. İki kardeş, Burak’ın güç kazanma mücadelesinin önündeki en büyük engellerdi. Onları ortadan kaldırmak, sadece Kara Kartel’i değil, aynı zamanda Rus yeraltı dünyasını da sarsacak bir darbe olacaktı.
Sahne 2: Planın Detayları
Burak, odasında sessizce otururken kapı açıldı ve Samet içeri girdi. Samet’in yüzünde alışılmadık bir kararlılık vardı. Burak’ın gözlerine bakarak, operasyonun detaylarını anlatmaya başladı.
Samet:
"Her şey hazır, Burak. İgor ve Dmitri bu gece Noir Echo’da olacak. Volkov’un adamları da orada olacak ama güvenlik çok sıkı. İçeri sızmamız imkansız. Ama bir yol bulduk…"
Burak (kaşlarını çatarak):
"Nasıl bir yol, Samet? Bu işi temiz halletmemiz gerekiyor. Aksi takdirde tüm Rus mafyası üzerimize çöker."
Samet, masasının üzerinde duran haritayı işaret etti ve planı açıkladı. Noir Echo’nun bir yan girişinin kontrolünü ele geçirmişlerdi. Buradan sessizce içeri girip, Dmitri ve İgor’u yakalayabileceklerdi. Ancak işin zor kısmı buradaydı: Hedeflere ulaşmadan önce Volkov’un adamlarını etkisiz hale getirmeleri gerekiyordu.
Samet:
"Plan şu: Dmitri’nin adamlarıyla bir anlaşma yaptık. Onlar İgor’un sadakatinden şüpheleniyorlar. Biz içeri girdiğimizde, İgor ve Dmitri’yi birbirine düşüreceğiz. Kaos sırasında işimizi halledip, sessizce ortadan kaybolacağız."
Burak, planı dinledikten sonra bir an duraksadı. Bu, onun kariyerindeki en riskli iş olacaktı. Ama aynı zamanda en büyük kazancı da sağlayacaktı. Bir karar verdi ve ayağa kalktı.
Burak:
"Tamam, bu işi yapacağız. Ama kimsenin sağ çıkmadığından emin olacağız. Bu, Kara Kartel’in gerçek gücünü gösterecek."
Sahne 3: Noir Echo’da Gerilim
Gece karanlığı Noir Echo’nun üzerine çökmüş, içeride tansiyon yükselmişti. İgor ve Dmitri Orlov, Volkov’un birkaç adamıyla birlikte özel odada oturuyorlardı. Burak ve Samet, yan kapıdan içeri girdiler. Yanlarında birkaç güvenilir adamları da vardı. İçeri sızarken sessizce ilerlediler. Gölgelerin arasında, Burak yüzünde soğukkanlı bir ifade ile ilerliyordu.
Samet, bir noktada durup Burak’a işaret etti. İgor ve Dmitri’nin odasına doğru ilerlediler. İçeriden yükselen kahkahalar, içkinin ve muhabbetin havasını belli ediyordu. Ancak içerideki şenlik havası, birazdan yaşanacak kanlı hesaplaşmanın habercisiydi.
Sahne 4: Suikastın Başlangıcı
Burak, içerideki adamlarını sessizce yerleştirip, planı devreye soktu. Dmitri’nin adamlarından biri, Burak’ın talimatıyla aniden İgor’a saldırdı. Kaos bir anda patlak verdi.
Dmitri (bağırarak):
"Ne yapıyorsun? Kendi kardeşine mi saldırıyorsun, İgor?!"
İgor (şaşkınlıkla ve öfkeyle):
"Ne saçmalıyorsun, Dmitri! Benimle oyun mu oynuyorsun?"
Burak, kaosu fırsat bilip hızla içeri daldı. Elindeki silahı İgor’a doğrulttu ve hiç tereddüt etmeden tetiği çekti. İgor yere yığılırken, Dmitri şokla geri çekildi.
Dmitri (öfke ve korku içinde):
"Burak! Bu ihaneti sana ödeteceğim!"
Ancak Dmitri’nin son sözleri kısa sürdü. Samet, anında harekete geçerek Dmitri’yi boğazından vurdu. Kan, odanın zeminine yayılırken sessizlik çöktü. Burak derin bir nefes aldı ve Samet’e baktı.
Burak (soğukkanlı bir şekilde):
"İşimiz bitti. Şimdi buradan sessizce çıkacağız."
Samet başıyla onayladı. İgor ve Dmitri Orlov’un cesetleri yerde yatarken, Burak’ın zihninde tek bir düşünce vardı: Bu, Kara Kartel’in yeraltı dünyasında tam anlamıyla zirveye çıkışıydı. Ancak bu kanlı zafer, beraberinde yeni düşmanlar ve yeni tehlikeler getirecekti.
Sahne 5: Kaçış ve Tehlikeli Bir Gelecek
Burak ve Samet, Noir Echo’nun arka kapısından hızlıca çıkarken, şehirde yeni bir dönemin başladığının farkındaydı. Peşlerindeki kan kokusu ve dökülen kanlar, onları bir sonraki savaşa hazırlıyordu. Burak, yeni zorluklarla yüzleşmeye hazırdı. Artık geri dönüş yoktu. Her adım, onu daha büyük bir karanlığın içine sürüklüyordu.
Burak’ın kariyerinin en büyük suçu başarıyla tamamlanmıştı ama bu zaferin bedeli ne olacaktı? Noir Echo’nun dışındaki karanlık sokaklarda yankılanan polis sirenleri, yeni bir savaşın habercisiydi.
Final bölümü başlamıştı; Kara Kartel’in zirveye giden yolu, kanla kaplanmıştı.
Sahne 6: Noir Echo’daki Kanlı Hesaplaşma
Noir Echo, gecenin karanlığında her zamanki gibi dolup taşmıştı. İçeride yükselen müzik ve gürültü, bu gece olacaklardan habersizdi. Burak, kulübün VIP odasında birkaç kilit adamıyla birlikte oturuyordu. Planlarını gözden geçirirken, aklında yeni zaferlerin hayali vardı. Ancak bu gece, beklediğinden çok farklı sonuçlanacaktı.
Alt katta Ceren, birkaç arkadaşıyla sohbet ederken ansızın huzursuz bir hisle çevresine bakındı. Her şeyin yolunda olduğunu düşünmeye çalışıyordu, ama içindeki karanlık his geçmek bilmedi. O sırada kapıda Berke belirdi; yüzünde sahte bir gülümseme, gözlerinde ise hain bir bakış vardı. Ceren, onun bu tavrını fark etti ama tam anlamlandıramadı.
Berke:
"Burak burada mı, Ceren? Onunla konuşmam lazım, acil bir mesele."
Ceren kaşlarını çattı, bir şeylerin ters gittiğini hissediyordu ama açıklayamıyordu. Tam Berke’ye yanıt verecekken, Berke hızla kalabalığın içine doğru ilerledi. Burak’ın yanına ulaşmadan önce bir şeylerin olacağını hissetmişti ama hareket etmek için artık çok geçti.
Sahne 7: Bombalı Saldırı Başlıyor
Noir Echo’nun dışında, bir kamyonet yavaşça park etti. İçeride bekleyen iki adam, yüzlerinde kararlı bir ifade ile birbirlerine baktılar. Ellerindeki kumanda, patlayıcıları aktive etmek için hazırdı. Onlar, İnfaz Timi'nin son kalan üyeleriydi ve bu saldırı, Berke’nin hain planının bir parçasıydı. Burak’ın tüm gücünü yok etmek için tasarlanmış bir intikam hamlesiydi.
Adam:
"Bu gece, Kara Kartel’in son gecesi olacak. Hazır mısın?"
Diğeri başıyla onayladı ve tuşa bastı. Birkaç saniye sonra, kulübün içinde devasa bir patlama meydana geldi. Camlar paramparça oldu, duman her yeri kapladı ve kulübün alt katında kaos başladı.
Sahne 8: Kaos ve Kan
Burak, patlamayla birlikte yere savruldu. Kulakları çınlıyordu, başı dönüyordu. Yaralı halde, kalkmaya çalışırken, gözleri bulanıklaşmıştı. Kulübün içinde tam bir kaos hâkimdi. İnsanlar çığlık atarak kaçışıyordu. Ceren, patlamanın etkisiyle yere yığılmıştı. Ayağından ve omzundan yaralanmış, yüzü kan içindeydi. Burak, onun yerde hareketsiz yattığını görünce acıyla haykırdı.
Burak (hırıltılı bir sesle):
"Ceren! Dayan, lütfen…"
Ceren, gözlerini hafifçe aralayarak Burak’a baktı. Ağzından kan geliyordu ama yüzünde hafif bir gülümseme belirdi.
Ceren (zayıf bir sesle):
"Burak… Her şey bitecek mi? Artık huzur bulacak mıyız?"
Tam o sırada, Berke silahlı bir grup adamla birlikte odaya girdi. Gözlerinde kin ve öfke vardı. Burak, bir hainle karşı karşıya olduğunu artık tamamen anlamıştı.
Berke (alçakça gülerek):
"Burak, kardeşim... Her şeyin sonuna geldin. Şimdi Kara Kartel’in düşüşünü izleme zamanı."
Burak silahına davranmak istedi ama çok geç kalmıştı. Berke tetiği çekmek üzereyken, tam arkasında bir el silah patladı. İnfaz Timi’nin son adamlarından biri olan Alexei, Berke’yi vurmuştu. Ancak kendisi de Berke’nin adamları tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Berke yere yığılırken, yüzündeki şaşkınlık ifadesi gitmemişti. Alexei, son nefesini verirken Burak’a baktı.
Alexei:
"Kurtul... Burak. Onlara yenilme…"
Sahne 9: Tam Bir Yıkım
Dışarıda ise Adrian, kaostan kaçmaya çalışırken bir başka patlamanın ortasında kaldı. İnfaz Timi'nin tüm üyeleri, bu kanlı hesaplaşmada bir bir düşüyordu. Patlamalar devam ederken, Burak ağır yaralı bir şekilde yerde sürünüyordu. Samet, Burak’ı kurtarmak için içeri dalmıştı.
Samet (bağırarak):
"Burak, buradan çıkmamız lazım! Daha fazla dayanamazsın!"
Burak, zorla ayağa kalktı. Yüzü kan içindeydi, gözlerinde ise acı ve öfke vardı. Kulübün kapısına doğru ilerlerken Ceren’in son bakışı aklından çıkmıyordu. Dışarı çıktıklarında, tam bir yıkım manzarası ile karşılaştılar. Noir Echo’nun büyük bir kısmı çökmüş, polis sirenleri ve ambulans sesleri her yeri kaplamıştı.
Sahne 10: Karanlık ve Gizemli Gelecek
Burak ve Samet, yaralı halde bir araca bindiler ve hızla oradan uzaklaştılar. Burak, her şeyi kaybetmiş gibi hissediyordu. Gözlerini kapattığında, Ceren’in yüzü ve dökülen kanlar aklından çıkmıyordu. Gelecek tamamen belirsizdi ve Kara Kartel’in kaderi bir bilinmeze sürüklenmişti.
Arabanın içinde sessizce otururken, Samet bir an Burak’a baktı.
Samet:
"Şimdi ne yapacağız Burak? Her şey bitti mi?"
Burak, gözlerini yola dikti. Kısık bir sesle yanıt verdi.
Burak:
"Hayır… Bu sadece bir başlangıç. Hepsini mezara gömeceğim."
Noir Echo’nun kül olmuş binasından uzaklaşırken, Burak’ın aklında tek bir düşünce vardı: İntikam. Kara Kartel’in bu kanlı savaş sonrası yeniden doğması gerekiyordu. Karanlık bir geleceğe doğru yol alırken, kimse güvende değildi.
Sahne Sonu:
Polis sirenleri, geceyi delip geçerken, Burak’ın gözleri intikam ateşiyle yanıyordu. Her şey yıkılmıştı ama savaş bitmemişti. Kara Kartel’in geleceği, Burak’ın kanlı intikam planları ile yeniden şekillenecekti.