Murat Jale'yi köşeye sıkıştırılmıştı; kaçacak yeri kalmamıştı ama yine de diretti.
"Peki, seninle gelirim ama evlenmem."
Murat, ellerini saçlarının arasında gezdirdi. "Tamam, buna da şükür."
Az sonra Jale, bavulunu toplamış, Fatma Abla'ya uğramış ve onunla vedalaşmıştı. Her şey için çok teşekkür etti.
Az sonra helikopterle yola koyuldular. O bir buçuk saatlik uçuşun ardından helikopter alçalıyordu. Burası, daha önce gittiği rezidansa hiç benzemiyordu; büyük bir bahçe içinde, iki katlı, çok şirin, yüzme havuzu olan bir evdi.
Helikopter inerken Murat ona yardım etmişti. Eve girdiklerinde bir uşak ve iki hizmetçi onları karşılamıştı.
"Hoş geldiniz," demişlerdi. Hizmetçilerden biri, "Buyurun hanımım, size odanızı göstereyim," dedi.
"Hanımım mı?" diye geçirdi Jale içinden.
Üst kata ç
