Jale hiç bir şey söylemedi, sırtını döndü. Az sonra Murat duşa girmişti. Jale'nin gözleri dolu dolu oldu. Bu adamı sevmekle ne büyük bir hata yapıyordu ama elinde değildi; seviyordu. Her seferin de hayale kapılıyor, onun da kendisini sevmesini umuyordu. Esasında dışarıdan bakıldığında acınacak bir durumu vardı. Murat, onunla kedinin fare ile oynaması gibi oynuyordu! Jale, sabah çok aç bir şekilde kalktı; ne de olsa bir can besliyordu. Bebişini birkaç gündür ihmal etmiş, onunla sohbet etmemişti. Anladığı kadarıyla keyfi yerindeydi. Maşallah, hiç sızısı, ağrısı yoktu. Doktor işini nasıl halledeceklerdi? En önemlisi, doktorun ne dediğini anlamayacaktı bile. Bu İngiltere işi çok kötü olmuştu. Bir yandan kahvaltıyı hazırlıyor, bir yandan düşünüyordu. Buzdolabı ağzına kadar doluydu. İsted