Murat’ın bu çağrısına Jale dönerek, “Sence yeterince açık konuşmadım mı?" Bunları söylerken başı dik, sakin ve mağrurdu. "Ne kaldı ki konuşacak?" dedi. Topuklarının üzerinde döndü, asansörü çağırdı, yüzüne bakmadan bindi ve gitti. Yine kendini ofise zor attı; kendiyle gurur duyuyordu ve Murat’a karşı dimdik ayaktaydı. O günden sonra Murat’la karşılaşıyorlardı ama Jale ona hiç dönüp bakmıyordu. Murat, Jale'yi rahat bırakmış gibiydi. Jale ofise alışmış, işlerini çok güzel yapıyordu. Rıfkı Bey ondan çok memnundu. Hatta bir gün, Rıfkı Bey, “Evde bana bey deme bari kızım, ofiste tamam da, Rıfkı Bey, ama ev de deme, Rıfkı amca de, Rıfkı baba de,” demişti. Jale gülmüş, “Tamam, anlaştık,” demişti. Evi benimsemiş yuvası gibi görmeye başlamıştı. Tüm ev halkı onu seviyor ona kol kanat geriy