Jale kayıtsız gibi görünmeye çalışarak, "Neticede oğlumun babasısın, oğlumuz babasız kalsın istemem," dedi.
Murat, gözlerini çekmemiş, dikkatlice Jale'ye bakıyordu. Ne kadar inandığını Allah bilirdi.
Dudaklarındaki çizgiden, yüzünün beyazlığından ıstırap içinde olduğu belliydi ama buna rağmen yüzünde soğuk ama mahcup bir ifade vardı.
"Sen hemşirelik okuyordun değil mi? Şimdi bana yardımcı olabilirsin," dedi.
Jale, "Her hastam senin gibi olursa otuzuna kalmadan sinir hastası olur çıkarım," dedi. "Neyse, gevezelik yapmayı bırakalım. Hemşireyi çağırayım da yarana pansuman yapsın."
Az sonra hemşire gelmiş, yarısını temizliyordu. "Bayağı derin saplanmış, etrafı da mikrop kapmış. O yüzden antibiyotik tedavisi uyguluyoruz ama merak etmeyin, düzeleceksiniz," dedi.
Kaşının üstünde ki diki
